Türkiye’ de Türk ve Ermeni halklarının birlikteliğinin, dostluğunun gelişmesi için uzun yıllar uğraş veren Hrant Dink ayrıca demokrasiye olan inancı ve insan odaklı çalışmalarıyla da toplumda kendine yer açmış bir değerdi. Nefret söylemleriyle Hrant’ı eli silahlı tetikçilerin hedefine oturtan çevrelerin aradan geçen 12 yıl sonra vicdanlarında en ufak bir sızlama duyup duymadıklarını doğrusu merak ediyorum. 12 yıldır Hrant Dink’in ölümünden sorumlu olanları ortaya çıkarmak için açılan davalarda hala adaletin tecellisi açısından umut yeşerten bir süreç göze çarpmamaktadır. Devam eden, Mart ayına atılan duruşmaların biran önce sonuca ulaşmasını istiyor ve bekliyoruz.
Hrant Dink meslektaşımızdı, dostumuzdu her platformda barışı savunan insan odaklı, usta bir gazeteciydi. Onu hiç unutmadık. Acısı hep yüreğimizde, umuyoruz ki bundan böyle gazetecileri, sanatçıları, düşün insanlarını hedefe koyan mecralara ülkemizde geçit verilmez. Işıklar içinde yat güzel insan”