Ayşe Zümra Subaşı, 7 yaşında. Geçtiğimiz bayramda ailesi ile birlikte tatil için İstanbul’dan Balıkesir'e giden Ayşe, parkta bisiklete biniyordu. Karşısına çıkan insanlara bakarken manevra kabiliyetini kaybetti ve yere düştü. Ağzı kan dolmuştu. Ön dört dişi de dökülmüştü. Durumu ağırdı, sadece dişleri düşmemişti, çene kemiği de hasar görmüştü. İlk müdahale Balıkesir’de yapıldıktan sonra Subaşı ailesi hemen İstanbul'daki Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Nihat Tanfer’e ulaştı. Dr. Nihat Tanfer, Ayşe'nin tedavisi için Subaşı ailesinden kopan dişleri istedi. Ancak kazanın üzerinden 18 saat geçmişti.
KAHRAMAN ABİ PARKTA DÜŞEN DİŞLERİ ARADI
Ayşe'nin abisi Muhammed Emir Subaşı, bisikletine binip hemen kazanın olduğu parka gitti. O sırada işçiler parkı temizlemeye başlamışlardı. Abi, parkı temizleyen işçileri durdurdu. Kan izlerini takip ederek önce bir tane dişi buldu. Diğer dişleri de yine orada çalışan bir abinin yardımıyla buldu. Muhammet Emir Subaşı, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Dişlerini bulduktan sonra kardeşimi nasıl mutlu edeceğimi düşünerek sakin kaldım. Dişleri ararken gecikseydim temizlik görevlileri belki de dişleri ağaçların arasına süpüreceklerdi. Abilere durmalarını, kardeşimin dişinin orada düştüğünü ve onları aradığımı söyledim. Onlar da bana süpürge verdi, bende kan izlerini takip ederek ve süpürgeyi yerde sürükleyerek dişleri buldum.”
PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Anne Fatma Subaşı ise olayın şokunu kolay atlatamadıklarını belirtirken yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Ayşe'nin psikolojik olarak etkilenmesi bizi de yıktı. Ona göstermeden sessiz sessiz ağlıyordum. Tedavisi olacak mı, olmayacak mı düşüncesi bizi çok fazla kaygılandırmıştı. Türkiye’de bir ilkti bu yapılan ameliyat, o yüzden kaygımız biraz fazlaydı. Çok endişe etmemize rağmen çok güzel bir sonuçla karşılaştık. Üç gün sonrasında Ayşe'nin şişleri tamamen inmeye başladı, yemek yeme başladı, neşesi yerine geldi.”
TUZLU SU İYİLEŞMEYİ HIZLANDIRDI
Baba Ömer Selim Subaşı ise, “Nihat hoca özellikle tatile gitmemizi, Ayşe'nin havuza değil bol bol denize girmesini, tuzlu suyun onun için doğal bir gargara olacağını ve ağzını tedavi edeceğini söylemişti. İkinci günün akşamında şişlikler gitmiş, sürtünmeden dolayı oluşan yaralar da iyileşmişti. 40 yıl düşünsem o an tatile gideceğim aklıma gelmezdi” diyor.
DR. NİHAT TANFER ‘SENİ OKULA DİŞSİZ GÖNDERMEYECEĞİM’ DİYE SÖZ VERDİ
Dr. Nihat Tanfer, tedavi süreci ile ilgili şu bilgileri verdi: “Ayşe'nin yüzü şiş, ağzı ve burnu ödem içindeydi. O vaziyetteyken müdahale yapılması mümkün değildi. Üzerinden 2-3 hafta geçtikten sonra dişleri yerine tekrar monte edeceğimi söyledim. O üç haftayı bekledik, bu sırada da yüzündeki ödem indi. Dişleri sütün içine koyduk. 3 buçuk saat kadar kaynattık. Sonra dişleri antibiyotikli serum fizyolojinin içine koyup muhafaza ettik. 3 hafta sonra geldiğinde Ayşe'nin şişleri inmişti. Ağzı açtığımızda röntgende gördüğümüzden çok daha farklı olduğunu; çene kemiğinin bir parçasının kopmuş olduğunu gördük. Kaybolan kemiğin yerine Box tekniğiyle kemik yaptık, PLA koyduk. Bu arada dişlerin üzerine delik delip o dişleri titanyum bir plakla osteosentez yaparak, çene kemiğine monte ettik. Sonra da üstüne kemik greftleri koyduk ve Box yaparak kapattık. Ayşe'nin hiçbir problemi olmadı; ödemleri indi. Şu anda gayet iyi, dişleri ağzında. Ayşe çok üzülüyor, ağlıyordu, “Ben bu halde okula nasıl gideceğim?” diye. Çünkü hiç dişi yoktu ve düşenler süt dişi değil, daimi dişleriydi. Bende onu okula dişsiz göndermeyeceğime dair söz vermiştim. Şimdi herhangi bir problem yaşamadan okuluna başladı ve 18 yaşına kadar bu şekilde gidecek. 18’inden sonra dişlerinin ve çene kemiğinin gelişimine göre onu değerlendireceğiz.”
Zor ve başarılı bir operasyonun ardından Ayşe, kendi dişleri ile okula başlamanın mutluluğunu yaşadı.
