Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bu yılın ilk ayında otomotiv sektöründe üretimin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30 oranında arttığını kaydetti. Özlü, “2016’da otomobil satışları 757 bine yükselirken, toplam araç pazarımız da 1 milyon seviyesini aştı” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, JW Marriott Otel’de gerçekleştirilen “Otomotiv Sanayicileri Toplantısı”na katıldı. Toplantıda Bakan Özlü’nün yanı sıra kamu ve özel sektör temsilcileri de bulundu. Gerçekleştirilen toplantının sadece otomotiv sektörünü değil, sanayinin tamamını yakından ilgilendirdiğini kaydeden Bakan Özlü, “Zira otomotiv sektörü, lokomotif bir sektördür. Bu sektörün sadece Türkiye’de değil, dünya ekonomisinde de çok büyük bir ağırlığı bulunuyor. 2015 yılı verilerine göre dünya ticareti yaklaşık 16,5 trilyon dolar iken, otomotiv sektörünün ticareti 1,3 trilyon dolardır. Bu ciro büyüklüğü ile otomotiv sektörü, satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisine eşdeğer durumdadır” değerlendirmesinde bulundu.
“Referandumdan evet çıkarsa, o çıta çok yükseğe konulmuş olacaktır”
Bakan Özlü, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referanduma değinerek, şunları kaydetti:
“16 Nisan’da gerçekleştireceğimiz referandumun sonuçları, Türkiye için bir çıta tayin edecektir. Referandumdan evet çıkarsa o çıta çok yükseğe konulmuş olacaktır. İhtimal vermiyorum ama hayır çıkarsa, Türkiye daha vasat bir seviyeye mahkûm olacaktır. İnanıyorum ki referandum sonuçları, özel sektörümüzün yollarını da ardına kadar açacaktır. Belirsizliklerin kalkmasıyla, yatırım iştahında bir artış yaşanacaktır. Yeni sistem, siyasi istikrarı orta ve uzun vadede teminat altına alacaktır. Bu da yerli ve yabancı yatırımcıların önlerini görmelerini ve stratejik hamlelerini hayata geçirmelerini sağlayacaktır. Türkiye, yeniden hızlı bir şekilde büyüyen bir ülkeye dönüşecektir.”
“2016’da otomobil satışları 757 bine yükselirken, toplam araç pazarımız da 1 milyon seviyesini aştı”
Otomotiv sektörünün yıllık ihracatını yüzde 13 oranında artırdığına vurgu yapan Bakan Özlü, “Sektör geçtiğimiz yıl yaklaşık 20 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. Bundan daha da önemlisi, otomotiv sektörü, 2016’da 2 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. 2015’te yıllık 1 milyon 410 bin araç üreterek bir rekor kırmıştık. Bu yetmemiş olacak ki, 2016’da bu rekoru yüzde 24 oranında artırdık ve yıllık üretimi 1 milyon 536 bine çıkardık. Bu araçların 1,1 milyondan fazlasını da ihraç ettik. Bu yılın ilk ayında da otomotiv sektöründe üretimin geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 30 oranında arttığını görüyoruz. Yine 2016’da otomobil satışları 757 bine yükselirken, toplam araç pazarımız da 1 milyon seviyesini aştı. Avrupa’daki ve dünyadaki pozisyonumuza baktığımızda gerçekten de dünyanın en önemli üretim üslerinden biri olduğumuzu görüyoruz. Avrupa Birliğinde otobüs üretiminde birinci, hafif ticari araç üretiminde ikinci, otomobil üretiminde yedinci ve toplam üretimde altıncı sıradayız. Toplam üretiminde dünyanın en büyük 15’inci üretim merkeziyiz. Dünyadaki en büyük 10 üretici ülkeden biri olma hedefimize yaklaşmayı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’deki sorunun doğru ifadesi teknoloji açığıdır”
“Üretimde gerçekten de çok iyiyiz. Türkiye’de üretilen araçlarla ilgili sorun çıkmıyor” diyen Bakan Özlü, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Geçtiğimiz yıl ihraç ettiğimiz araçların ortalama kilogram değeri 8 dolar iken, ithal ettiğimiz araçların ortalama kilogram değeri 10,8 dolardır. Bir aracın en az 1 ton çektiğini düşünürsek, ortada gerçekten de ciddi bir fark var. İşte bu fark, teknoloji ve tasarım açığının bir sonucudur. Her zaman söylüyoruz: Türkiye’de cari açık sorunu yok, Türkiye’de dış ticaret açığı sorunu da yok. Türkiye’deki sorunun doğru ifadesi teknoloji açığıdır.”
Bakan Özlü, yerli otomobil üretiminin önemine vurgu yaparak, “Otomotiv sektöründeki deneyim ve başarımızı, bir yerli markayla taçlandırmak istiyoruz. Özel sektörün önde olduğu, devletin destek verdiği bir model oluşturacağız. Şu anda görüştüğümüz birkaç sanayicimiz var. Birbiriyle anlaşan sanayicilerimizin oluşturacakları yeni bir konsorsiyum düşünüyoruz. TÜBİTAK’ın bugüne kadar yaptığı çalışmaları bu konsorsiyuma vereceğiz” dedi.
Özlü, Bursa Yenişehir’de kurulacak Otomotiv Test Merkezi’nin ise Türkiye’de üretimin yanı sıra tasarım, test ve belgelendirme süreçlerinin yerlileşmesine de büyük katkı sağlayacağına dikkat çekti.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, JW Marriott Otel’de gerçekleştirilen “Otomotiv Sanayicileri Toplantısı”na katıldı. Toplantıda Bakan Özlü’nün yanı sıra kamu ve özel sektör temsilcileri de bulundu. Gerçekleştirilen toplantının sadece otomotiv sektörünü değil, sanayinin tamamını yakından ilgilendirdiğini kaydeden Bakan Özlü, “Zira otomotiv sektörü, lokomotif bir sektördür. Bu sektörün sadece Türkiye’de değil, dünya ekonomisinde de çok büyük bir ağırlığı bulunuyor. 2015 yılı verilerine göre dünya ticareti yaklaşık 16,5 trilyon dolar iken, otomotiv sektörünün ticareti 1,3 trilyon dolardır. Bu ciro büyüklüğü ile otomotiv sektörü, satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisine eşdeğer durumdadır” değerlendirmesinde bulundu.
“Referandumdan evet çıkarsa, o çıta çok yükseğe konulmuş olacaktır”
Bakan Özlü, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referanduma değinerek, şunları kaydetti:
“16 Nisan’da gerçekleştireceğimiz referandumun sonuçları, Türkiye için bir çıta tayin edecektir. Referandumdan evet çıkarsa o çıta çok yükseğe konulmuş olacaktır. İhtimal vermiyorum ama hayır çıkarsa, Türkiye daha vasat bir seviyeye mahkûm olacaktır. İnanıyorum ki referandum sonuçları, özel sektörümüzün yollarını da ardına kadar açacaktır. Belirsizliklerin kalkmasıyla, yatırım iştahında bir artış yaşanacaktır. Yeni sistem, siyasi istikrarı orta ve uzun vadede teminat altına alacaktır. Bu da yerli ve yabancı yatırımcıların önlerini görmelerini ve stratejik hamlelerini hayata geçirmelerini sağlayacaktır. Türkiye, yeniden hızlı bir şekilde büyüyen bir ülkeye dönüşecektir.”
“2016’da otomobil satışları 757 bine yükselirken, toplam araç pazarımız da 1 milyon seviyesini aştı”
Otomotiv sektörünün yıllık ihracatını yüzde 13 oranında artırdığına vurgu yapan Bakan Özlü, “Sektör geçtiğimiz yıl yaklaşık 20 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. Bundan daha da önemlisi, otomotiv sektörü, 2016’da 2 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. 2015’te yıllık 1 milyon 410 bin araç üreterek bir rekor kırmıştık. Bu yetmemiş olacak ki, 2016’da bu rekoru yüzde 24 oranında artırdık ve yıllık üretimi 1 milyon 536 bine çıkardık. Bu araçların 1,1 milyondan fazlasını da ihraç ettik. Bu yılın ilk ayında da otomotiv sektöründe üretimin geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 30 oranında arttığını görüyoruz. Yine 2016’da otomobil satışları 757 bine yükselirken, toplam araç pazarımız da 1 milyon seviyesini aştı. Avrupa’daki ve dünyadaki pozisyonumuza baktığımızda gerçekten de dünyanın en önemli üretim üslerinden biri olduğumuzu görüyoruz. Avrupa Birliğinde otobüs üretiminde birinci, hafif ticari araç üretiminde ikinci, otomobil üretiminde yedinci ve toplam üretimde altıncı sıradayız. Toplam üretiminde dünyanın en büyük 15’inci üretim merkeziyiz. Dünyadaki en büyük 10 üretici ülkeden biri olma hedefimize yaklaşmayı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’deki sorunun doğru ifadesi teknoloji açığıdır”
“Üretimde gerçekten de çok iyiyiz. Türkiye’de üretilen araçlarla ilgili sorun çıkmıyor” diyen Bakan Özlü, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Geçtiğimiz yıl ihraç ettiğimiz araçların ortalama kilogram değeri 8 dolar iken, ithal ettiğimiz araçların ortalama kilogram değeri 10,8 dolardır. Bir aracın en az 1 ton çektiğini düşünürsek, ortada gerçekten de ciddi bir fark var. İşte bu fark, teknoloji ve tasarım açığının bir sonucudur. Her zaman söylüyoruz: Türkiye’de cari açık sorunu yok, Türkiye’de dış ticaret açığı sorunu da yok. Türkiye’deki sorunun doğru ifadesi teknoloji açığıdır.”
Bakan Özlü, yerli otomobil üretiminin önemine vurgu yaparak, “Otomotiv sektöründeki deneyim ve başarımızı, bir yerli markayla taçlandırmak istiyoruz. Özel sektörün önde olduğu, devletin destek verdiği bir model oluşturacağız. Şu anda görüştüğümüz birkaç sanayicimiz var. Birbiriyle anlaşan sanayicilerimizin oluşturacakları yeni bir konsorsiyum düşünüyoruz. TÜBİTAK’ın bugüne kadar yaptığı çalışmaları bu konsorsiyuma vereceğiz” dedi.
Özlü, Bursa Yenişehir’de kurulacak Otomotiv Test Merkezi’nin ise Türkiye’de üretimin yanı sıra tasarım, test ve belgelendirme süreçlerinin yerlileşmesine de büyük katkı sağlayacağına dikkat çekti.