banner20
Öne Çıkanlar aşıklık KUTLAMA ezcane İddialar Sanal

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla sağlık çalışanı ve sosyal hizmet uzmanı kadınlarla araya geldi

Programda konuşan Emine Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle, milletin evinde sağlık çalışanı ve sosyal hizmet uzmanını misafir etmekten büyük bahtiyarlık duyduğunu söyledi.

Geçen hafta helikopter kazasında şehit olan askerlere rahmet dileyen Emine Erdoğan, "Hepimizin başı sağ olsun. Şimdi nice annenin, eşin ve evladın gönlü yaralı. O, öyle bir yara ki hiç iyileşmeyecek. Rabbim her birine sabırlar ihsan etsin. Terörle mücadele eden kahraman evlatlarımızı yetiştiren analar, başımızın tacıdır" diye konuştu.

Evlatlarını terörün kıskacından kurtaran Diyarbakır annelerini de anan Emine Erdoğan, "Benim de ziyaret ettiğim o annelerin çilesinin en kısa zamanda bitmesini diliyorum" dedi.

EMİNE ERDOĞAN: “KADINLARA HAK ETTİĞİ DEĞERİN VERİLMESİ, SADECE TEK BİR GÜNE İNDİRGENEMEZ”

Emine Erdoğan, Türkiye'deki ve dünyadaki tüm kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, şunları kaydetti: "8 Mart, bilhassa batılı ülkelerde, kadınların hak, adalet, emek ve özgürlük mücadelesinin, köşe taşlarından biridir. Ancak, kadınlara hak ettiği değerin verilmesi, sadece tek bir güne indirgenemez. Aksi hâlde, 8 Mart'ta yapılan tüm etkinlikler, söylenen güzel sözler, yarım ve eksik kalmaya mahkûmdur. Nitekim bu özel günün arifesinde, Samsun'da yaşanan şiddet hadisesi, hepimizde derin bir öfkeye sebep oldu. Faili nefretle kınıyorum. En ağır cezayı almasını, bütün kalbimle diliyorum."

Dünyada her üç kadından birisinin, hayatının bir döneminde, şiddetin bir boyutuyla tanıştığını aktaran Emine Erdoğan, "Bu istatistik, kalbimizin en büyük yorgunluğudur. İstisnasız, tüm dünyada görülen şiddet salgınını ortadan kaldırmak için, iş birliğimizi daha da artırmalıyız. Şiddete karşı, tek yürek ve tek akıl olmadan bu işi çözemeyiz" ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan, Koronavirüs (Kovid-19) salgınının, bir senedir dünyayı kasıp kavurduğuna işaret ederek, geçen yıldan bugüne öngörülemeyen bir felaketin içinde olunduğunu belirtti. Bu felaketin en büyük yükünü, sağlık çalışanları ve sosyal hizmet görevlilerinin taşıdığını vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Salgına maruz kalan sağlık çalışanlarının, yüzde 58'ini kadınlar oluşturuyor. Sizler, Kovid-19 salgınının ilk günlerinden bu yana her türlü riski göze alarak, geceyi gündüze katarak milletimize hizmet ettiniz. Sağlık hizmetleri yanında, VEFA gruplarından filyasyon ekiplerine kadar, mücadelenin tüm cephelerinde ön safta yer aldınız. Yaşlılarımıza, yetim ve öksüzlerimize sahip çıktınız. Türkiye'nin bir yıldır sürdürdüğü bu mücadelenin başarısında, sizlerin gayret ve emeğinin çok büyük payı bulunuyor. Evlerinize gidemeden, evlatlarınızı göremeden, hastanelerde sabahladınız. Sizler, 'insan insanın emanetidir' sözünün anlamını ispat ettiniz. Salgın nedeniyle toplumda oluşan karamsarlık, derin yalnızlık gibi ruh hâllerinin şifacısı oldunuz. Korkuları teskin ettiniz. Bütün topluma kol kanat gerdiniz."

Emine Erdoğan, sosyal hizmetin, iş gücü olmaktan çıktığına, sevginin, merhametin ve şefkatin gücüne dönüştüğüne dikkati çekerek, "Yakanıza taktığınız kimlik kartları, insanlığı kurtarmak için verilen bu savaşın bayrağı oldu. Mesleğinize adanmışlığınız ve insana duyduğunuz sevgi, en kuvvetli cephanenizdi. Bu cephede yazılan kahramanlık hikâyeleri, yarının nesillerine örnek olacak. Hepinize minnettarız, iyi ki varsınız" dedi.

Küresel mücadelede birçok sağlık çalışanının da hayatını kaybettiğini dile getiren Emine Erdoğan, yaşamını yitirenleri rahmetle andı, ailelerine başsağlığı diledi. Emine Erdoğan, tarihte yaşanan her salgının insanlığa yeni tecrübeler öğrettiğini belirterek, sağlık çalışanları ve sosyal hizmet görevlilerinden bu tecrübeleri kayda geçirmelerini istedi.

EMİNE ERDOĞAN: “KADININ BU TOPRAKLARDAKİ GÜCÜNÜ YENİDEN HATIRLAMALI VE BURADAN ALDIĞIMIZ GÜÇLE GELECEĞE BAKMALIYIZ”

"Böylece yeni sosyal, ekonomik ve psikolojik şartlara, sizlerin şahitlikleri üzerinden, yeni reçeteler oluşturulabilir" diyen Emine Erdoğan, tarihî, kadınların ve erkeklerin ortak tecrübeleri üzerinden okumanın, kadınların da tarih yazımına etkin katılımı ile mümkün olacağını söyledi.

Kadın varlığını dar kalıplara sıkıştıran tüm klişelerin bir tarafa bırakılıp, kadının hayatın her katmanında var olduğu medeniyet mirasına bakılması gerektiğinin altını çizen Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugün kadın emeği, yalnızca plazalardaki unvanlarla ya da iş gücüne katılım oranlarıyla ölçülebiliyor olabilir. Oysa kültürümüzde kadın, tarlayı sürerken de çocuğu yetiştirirken de aileyi idame ettirirken de üretendir. Önümüze gelen bir tas çorba, yemenideki oya, kilimdeki desen ve arkamızdan okunan her bir duada kadın emeği vardır. Bu tarihsel arka plandan hareketle, kadının bu topraklardaki gücünü yeniden hatırlamalıyız ve buradan aldığımız güçle geleceğe bakmalıyız. 'Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum' prensibini rehber edinerek, geleceğin inşasına hep birlikte omuz vereceğiz. Akademide, siyasette, kamu ve özel sektörde kadınlarımızın gücünü inşallah artırmaya çalışacağız."

Emine Erdoğan, dünyanın geçirdiği dijital dönüşümde, kadının etkin biçimde yer almasını çok önemsediğini dile getirerek, kız çocuklarının, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi alanlarda eğitim görmesini her daim teşvik ettiklerini anlattı.

Her şeyin hızla değiştiğine, salgın şartlarıyla daha da hızlandığı bir dönemde olunduğuna işaret eden Emine Erdoğan, "Yenidünyanın herkesi kuşatması ve kimsenin geride kalmaması için, bilhassa kadınlara ihtiyacımız çok. Kullandığımız aletlerden, teknolojiye kadar hayatımıza giren her şey, bir tasarım ürünü. Ne zaman kadınlar da bu tasarımın parçası olurlar, o zaman adil bir dünyadan bahsedebiliriz" diye konuştu.

Günlük yaşamın ve ihtiyaçların, mutlaka farklı açılardan yorumlanması ve bu yorumun ürüne dönüşmesi gerektiğini ifade eden Emine Erdoğan, "İşte bu sebeplerle, kadınların sadece çalışan değil, tasarlayan ve karar veren mekanizmalarda etkin yer almasını istiyoruz. Türkiye'nin gücü, kadınların gücüdür. Küresel sorunların çözümünde de aktif olabilecek bir potansiyele sahibiz. İklim krizinden sosyal meselelere kadar dünya her alanda kadın zekâsına, sezgisine muhtaçtır" dedi.

Yemeğe, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un eşi Sabriye Şentop, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın eşi Hale Koca da katıldı. Programa katılanlar arasında, İzmir depreminde enkaz altında İnci Okan ile köpeğini kurtaran, halk otobüsünde doğum sancısı çeken anne adayına doğum yaptıran UMKE Görevlisi Edanur Doğan, Elazığ depreminde enkaz altındaki 2,5 yaşındaki Yüsra Yıldız ile annesinin kurtarılmasını sağlayan UMKE personeli Hatice Yücel, Cizre'de koronavirüse karşı başarılı bir mücadele sergileyen Sümeyye Bilgin ile Kovid-19'dan hayatını kaybeden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun eşi Didem Akal Taşçıoğlu da yer aldı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22

banner21