Forcepoint, müşterilere günümüzün bulut öncelikli dünyası için tasarlanan pazar lideri güvenlik çözümleri sunma taahhüdü veriyor. Şirketin bugünkü genişletilmiş bulut altyapısı erişimi, dünya çapındaki müşterilerin performans veya üretkenlikten ödün vermeden veri gizliliği ve uyumluluk düzenlemelerini karşıladığı ya da aştığı güvencesi ile her yerde ve her zaman kullanılabilirliği olan kurumsal ölçekte bulut güvenliği sağlıyor.
Bugünkü açıklama ile Forcepoint, 128 ülkede 160 herkese açık varlık noktasında (PoP) Güvenliği’ni sunarak sektörün en geniş kapsamlı küresel bulut ayak izini benzersiz bir şekilde ortaya koyuyor. Bu PoP genişlemesi aralarında düşük gecikme süresi, veri bağımsızlığı ve içerik yerelleştirmesinin de bulunduğu, olabilecek en iyi güvenlik ve verimlilik artırıcı yetenekler sunarken, Forcepoint hizmetlerini de dünyanın hemen her yerinde erişime açıyor.
Forcepoint CEO’su Matthew Moynahan, konu hakkında “Bulut öncelikli dünyada, yeni parametre insanlar oldu. Bu sebeple hâlen altyapı odaklı yaklaşımı benimsemeyi sürdüren güvenlik dünyasındaki eski oyuncularının hızla konuya hakimiyetlerini kaybettiğini görüyoruz. Güvenlik endüstrisi noktasal ürünler dünyasından buluta hâkim yetenekleri olan bir güvenlik yapısına dönüşmezse, 100 trilyon dolarlık küresel dijital dönüşüm iş fırsatını elinden kaçıracaktır. Modern siber güvenliğe geçişte Forcepoint gibi on-prem çözümlerle beraber bulut bilişime yatırım yapan, büyük kurumlara uygun şirketler tercih edilirse, işletmelerin dijital günümüzün modern tehdit ortamı için tasarlanan dinamik ve proaktif güvenlik çözümleri ile dijital dönüşüm eforlarını hızlandırarak rekabette öne sıçramalarına yardımcı olabilir” şeklinde konuştu.
Forcepoint Web Güvenliği, tüm operasyonların yaşam döngüsü boyunca veri gizliliği taahhüdü veren GDPR dostu sertifikasyonlar içermektedir. SOC2, ISO 27001 ve Privacy Shield’in de dahil olduğu mümkün olan en yüksek düzeyde bulut güvenliğini şirketlerin her bir fiziksel veri merkezine taşıyabilen Forcepoint, küresel yapılar için dijital dönüşümü güvenli, uyumlu ve kolay hâle getiriyor.
Az sayıdaki stratejik merkezden birisi Türkiye
Şirketin Amerika, Asya Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde veri merkezleri yer alıyor. Sınıfının en iyisi olarak nitelendirilen, sertifikalı veri merkezlerinin konumları stratejik olarak belirleniyor ve dünyanın en büyük bağlanabilirlik merkezleri seçilerek buralara kuruluyor. Belli sayıdaki merkezden birisi de Türkiye’de yer alıyor.
Bunlara ek olarak, Forcepoint Web Güvenliği, diğer tedarikçilerde olmayan ya da belgelendirilmemiş iki önemli sertifika ile sektörün en kapsamlı güvenlik düzeyini sunmaktadır. Bunlar kişiyi tanımlayabilen bilgileri yöneten ISO 27018 ile bulut ortamında yazılım güvenliği ve karşılıklı işlevsel operasyonları yöneten GDPR Etik Çalışma Kuralları’nı baz alan Bulut Güvenlik Birliği (CSA) Star Gold’dur.
Yüksek oranda dağınık organizasyona sahip küresel kuruluşlarda uzak ve dolaşımdaki iş gücünü desteklemek için benzersiz bir uç nokta seçeneği sunan Forcepoint'e güvenebilirler. Forcepoint Direct Connect Endpoint™ (DCEP), neredeyse bir milyon uç noktayı güvence altına alan, patenti beklemede olan vekilsiz bir uç noktadır. DCEP, endüstrinin tek vekilsiz uç noktası olarak güvenli bağlantıyı genişletir, gecikme süresini düşürür ve daha iyi uygulama uyumluluğu sağlamak ve kesin, iş açısından kritik bir coğrafî konum elde etmek için üretkenliği artırır. DCEP, büyük oranda mobil çalışan bir iş gücünü güvence altına almak veya misafir ağlar veya vekil sunucusuz dost ağlardaki kullanıcılar gibi diğer savunmaların arkasında devreye almak için idealdir.
Konu hakkında konuşan Forcepoint CTO’su Nico Fischbach ise “Bizler, Forcepoint’te bulut öncelikli müşteri deneyimlerini tüm dünyaya sunmaya kararlıyız. Son derece yerelleştirilmiş bir son kullanıcı deneyimi ile içeriği doğrudan veri merkezinin bulunduğu konum yerine kullanıcının bulunduğu konuma ileterek verimliliği artırıyoruz. Bu genişleme ile Forcepoint Web Güvenliği, bugüne dek hep ihtiyaç duyulandan az yerelleştirme ile karşılanan Latin Amerika, Doğu Avrupa ve Orta Doğu gibi bölgelerde genişletilmiş destek sunmaya devam edecek” dedi.