Anayasanın 169. maddesi gereği yanan alanların en geç bir yıl içerisinde yeniden ağaçlandırıldığını, bu yerlerin hiçbir koşulda tarım, hayvancılık veya imara açılamayacağını hatırlatan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey “Türkiye’de yanan ormanlık alanlardan imara açılmış veya başka maksatla kullanılmış 1 metrekare dahi ormanlık alan bulunmamaktadır. Yanan alanların her bir metrekaresine o bölgeye uygun fidanlar dikiyoruz. Yeniden bir orman ve ekosistem oluşması için 21 bin personelimizle büyük mücadele veriyoruz” dedi.
Bu yıl yaklaşık 4 bin 99 hektarlık ormanlık alanın zarar gördüğü Türkiye’de her yıl yaşanan yangınlar nedeni ile sadece ağaçlar değil pek çok hayvana yuva olan orman ekosisteminin de yok olması söz konusu. Yüzde 10’u yıldırım gibi doğal yollarla çıkan yangınlar, yüzde 90 gibi çok büyük bir oranda insan kaynaklı olarak yaşanıyor. 181 yıldır ormanların korunması ve geliştirilmesi için çalışan OGM, orman yangınlarından zarar gören alanları en geç 1 yıl içerisinde ağaçlandırarak tekrar orman vasfına dönüştürüyor.
Yeniden bir ekosistem oluşması 80 yıl
Asıl mücadeleyi yanan alanların yeniden ağaçlandırılması için verdiklerini belirten Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, “Yangından zarar gören orman alanlarında en kısa sürede yanan ağaçların kesimi ve sahadan uzaklaştırılmasını sağlıyoruz. Bu alan için teknik heyetin hazırlamış olduğu projeye göre, ormancılık teknikleri ile aynı yıl içerisinde rehabilitasyon, tensil veya ağaçlandırma çalışmaları ile tekrar ormanlaştırıyoruz. Ancak yaptığımız tüm çalışmalara karşın yeniden bir ekosistem olması uzmanlara göre 80 yılı bulmaktadır. Ağaçlandırmak kolay ama o canlı varlığını yeniden inşaa etmek çok zor” diye belirtti.
Yangından sonra asli tür korunarak doğal yapısına uygun ormanları tekrar inşa edilirken, aynı alanlara arı kovanları ve bal miktarını artıracak fıstık çamı, akasya, biberiye, kekik ve lavanta gibi bitkiler de dikildiğinden söz eden Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, “Böylece orman köylümüze ekonomik olarak destek de sağlıyoruz” diye kaydetti.