Yüzde 100 yerli sermayeli Polifarma İlaç, dünyada ilk olan SAPD (Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi) cihazı ile böbrek hastalarının tedavisinin daha güvenli bir şekilde devam etmesine yardımcı oluyor. Özellikle pandemi döneminde yüksek risk grubunda yer alan böbrek hastalarına, hastaneye gitmeden evde kendi başlarına diyaliz yapabilme imkânı sunan SAPD cihazı, bu sayede kişilerin koronavirüse yakalanma riskini de düşürdü.
Risk grubundaki böbrek hastaları diyaliz için dışarı çıkmak zorunda değil!
Pandemi döneminde SAPD cihazının ne kadar önemli bir görev üstlendiğini bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu, “Hepimizin kendimizi korumak için büyük çaba sarf ettiği süreçte SAPD cihazı, zaten risk grubunda bulunan böbrek hastalarının diyaliz için dışarı çıkma zorunluluğunu kaldırıyor. Hastalara evlerinin konforlu ortamında diyaliz imkanı sağlayarak hayatlarını kolaylaştıran SAPD cihazı, diyaliz etkinliğinin de yüksek olması nedeniyle hastanın kendini daha iyi hissetmesini de sağlıyor. Cihaz, periton diyalizi hastaları için ücretsiz olarak temin ediliyor. Uzmanlardan aldığımız geri dönüşler bize pandemi sürecinde hastaların periton diyalizine yöneldiklerini gösteriyor” dedi.
Hem hastanın hem sağlık ekibinin hayatını kolaylaştırıyor
Polifarma’ya, İlacın Oscar’ları olarak bilinen Altın Havan’da “İlaç Dışı İnovasyon” ödülünü de getiren SAPD cihazı anlık tedavi kayıtlarına, yapılan tedaviye erişim uygulamasıyla daha iyi hasta uyumu sağlanması, yapılan işlem sonuçlarının izlenebilmesi sayesinde komplikasyonların ve buna bağlı tedavi süreçlerinin yönetilmesi de kolaylaşıyor. Cihaz, işlem sonunda gerçekleşen tedavi bilgileri, günlük tedavi sırası, tedavi başlama zamanı, solüsyon boşaltım miktarı, boşaltım süresi, solüsyon dolum miktarı, dolum süresi, hastanın kilosu gibi bilgileri kayıt ediyor. İşlem aşamaları daha az olduğu ve önemli prosedürlerin atlanmasına fırsat vermediği için hastalara kullanım kolaylığı sunan SAPD cihazı sayesinde; ayrıca askı kullanmaya, diyaliz torbalarının tartılmasına ve tedavi kayıtlarının deftere yazılmasına gerek kalmıyor. Sağlık ekibi ise hastaya özel, dolum hacimlerinin daha esnek ayarlanabildiği tedavi programı düzenleyebiliyor. Ayrıca cihaz tedavi kayıtlarını tamamen kendisi tutuyor, manuel bir giriş yapılmadığı için veriye herhangi bir kişinin müdahalesi olmadan kayıt altına anılması sağlanıyor. Kayıtlar detaylı bir şekilde tutulduğu için hastanın tedavisi daha etkin şekilde takip edilebiliyor, hasta diyaliz yapmadığı takdirde doktor bunu anında fark edebiliyor, gerekli durumlarda uzaktan tedavi değişikliği yapılabiliyor.