Tarih boyunca bağımsızlığı uğrunda kanını canını esirgemeyen Milletimiz, yokluk ve imkânsızlıklara rağmen işgal kuvvetlerine karşı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlattığı büyük mücadeleyi başarıyla sonuçlandırarak 30 Ağustos’ta büyük zafere ulaşmıştır. Tarihi şanlı zaferlerle dolu ecdadımız bu başarısı ile yokluğa, haksızlığa, işgale ve zulme karşı koyarak tarihe adını bir kez daha altın harflerle yazdırmıştır.
Saygıdeğer Basın Mensupları ve Kıymetli Hemşerilerimiz;
23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim ve 30 Ağustos gibi Türk tarihi için oldukça önemli günlerin adeta yok edilip halkın belleğinden çıkarılmaya çalışılması Vatan, Millet ve Bayrak aşkıyla yanıp tutuşan milyonlarca ülke sevdalısı vatandaşımızın yüreğinde tarifi imkânsız acılar bırakıyor. Milyonlarca öğrenci sınavlara girebiliyorken, 1 milyon öğretmen yer değiştirebiliyorken, plajlarda denize girilecek yer bulunamıyorken, oteller full dolu iken Ayasofya açılışına yüzbinlerce insan katılabiliyorken, 15 Temmuz günlerce kutlanabiliyorken 30 Ağustos gibi milli bayramlarımızın kutlamasına yasak getirmenin mantığını milletimizin anlaması mümkün değildir. Son yıllarda milli bayramları kutlamada gösterilen özensizlik, pandemi gerekçesi ile iyice yok sayılmıştır. Oysa nasıl Malazgirt Savaşı bizim bir destanımızsa, Büyük Taarruz da bizim destanımızdır
Bu millet büyük bir zafer olan 30 Ağustos’a minnet duyuyor. Bu millet Kurtuluş Savaşını kazanan komutan ve askerleri rahmetle ve saygıyla anıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde, kurtuluşa vesile olan büyük bir zaferi yasaklamaya, kutlama törenlerini iptal etmeye cesaret edecek, hatta bunu aklına bile getirebilecek yöneticileri zor bulursunuz. İktidarın buna tevessül etmesi milletimizin kabul edebileceği, sindirebileceği bir husus değildir. Bizlerin şanlı, kutlu, bir o kadar da dünyada mazlum insanlara, milletlere örnek teşkil eden muazzam bir kuruluş tarihimiz var
Saygıdeğer Basın Mensupları ve Kıymetli Hemşerilerimiz;
Birlik ve beraberliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de bozmak isteyen bazı güçler elbette vardır. Ancak bu güçlere karşı 98 yıl önce nasıl mücadele ettiysek bugün de aynı mücadeleyi verme karar ve azminde olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Milletimizi bölmek isteyen terör ve yandaşlarına karşı hep birlikte, kardeşliğimizi koruyarak mücadele etmeliyiz.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eseri, armağanı, emaneti ve vasiyeti olan ülkenin bölünmez bütünlüğünü, demokratik değerleri, hukukun üstünlüğünü, hedef gösterdiği çağdaş uygarlığa ait Cumhuriyetin tüm kazanımlarını koruma ve geliştirme mücadelesini ödünsüz sürdüreceğimize dair, şahsım ve İYİ Parti Yenişehir İlçe Teşkilatım adına sizlere söz veriyorum.
Büyük Taarruz ile tarihi bir mücadele veren ecdadımız bize şanlı bir tarih ve bağımsız bir ülke bırakmıştır. Bıraktıkları büyük mirasa sahip çıkarak, ondan ilham almaya devam edeceğiz. Zamanın ruhunun çok çok ötesine geçmiş büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’ün; ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ sözlerini bugünün koşulları içerisinde yeniden okumalı ve bugün de özgürlük ve bağımsızlık için kalemle ve fikirle emperyalist zihniyete olduğu gibi anti demokratik uygulamalara ve onların savunucularına karşı mücadeleye devam etmemiz gerektiğini de unutmamalıyız.
Bu inanç ve kararlılıkla, yalnız bizim değil, mazlum milletlerin gönüllerinde de çok özel bir yeri bulunan Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Silah arkadaşlarını, gazilerimizi, minnetle, şükranla anıyor, şehitlerimize rahmet diliyoruz.