Sorumluluklarımız ve umudumuz kaygılarımızdan daha büyüktür ifadesini kullanan Acar, "Okullar toplumu düzenleyici kurumlardır, önlemleri alarak kontrollü yaşamaya alışmalı, öğrencilerle birlikte tüm topluma önemini hissettirip, salgında yaşama bilinci kazandırmalıyız. Biz yüz yüze eğitimi devam ettirmek zorundayız. Uzaktan eğitimin doğuracağı maliyet kontrollü bir şekilde yapılacak yüz yüze eğitimin doğuracağı maliyetten çok daha fazladır. Erişim ve altyapıda adalet sorunu var. Herkes salgın sürecinde fiziki mesafeyi koruyarak, temizlik kurallarına uyarak ve kontrollü davranarak yaşamayı öğrenmelidir, salgınla baş etmek istiyorsak okulları açık tutmalıyız" dedi.
"UZAKTAN EĞİTİM SADECE BİR ÖĞRETİM YÖNTEMİ"
Uzaktan eğitimin sadece bir öğretim yöntemi olduğunu, tüm eğitimin uzaktan yürütülmesinin telafisi zor sonuçların ortaya çıkmasına neden olacağını önemle belirten Acar, "Yüz yüze eğitimde mimiklerimizle, bakışlarımızla, davranışlarımızla da öğrencilere bir şeyler öğretiriz. Bu nedenle uzaktan eğitimin örgün eğitimin örgün eğitimin yerini doldurma ihtimali yoktur" şeklinde konuştu.
"OKUL YÖNETİMLERİNİN OMUZLARINA YENİ YÜKLER YÜKLENMEMELİDİR"
Eğitim Bir-Sen Bursa olarak sürekli "Tedbirler alınsın, bütün şartlar yerine getirilsin, okullar bu arada desteklensin ve biran önce açılsın" ifadelerini kullandıklarını söyleyen Acar, bu yükün olduğu gibi okul yönetimlerinin sırtına bırakılmaması gerektiğini ve bu süreçte okullara temizlik malzemesi, maske ve dezenfektan konusunda desteklenmesini dikkatle vurguladı.
"SALGIN SÜRECİNDE EĞİTİM KURUMLARINDA ÇALIŞANLARA KOLAYLIK SAĞLANMALI"
Eğitim kurumlarında çalışan, eğitimcisinden yardımcı hizmetlisine varana kadar tüm çalışanlara fazla çalıştıkları saatlerin ücretleri yatırılması tarafında olduklarını dile getiren Acar sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Nasıl ki öğrencilere yönelik 500 bin tablet fikri kıymetliyse öğretmenlere, eğitim çalışanlarına da bu süreçte KDV ve ÖTV'nin sıfırlanması ile bir anlamda destek paketi sunulması son derece kıymetli ve gereklidir."
İlimizde daha önce depreme dayanıksızlık vb. nedenlerle yıkılmış, güçlendirmeye alınmış okullarımızdan Tophane, Demirtaşpaşa MTAL ve İpekçilik AİHL başta olmak üzere güçlendirmesi, yapımı devam eden ve yapılması gereken okulların bir an önce hizmete girmesi için bütçe tahsis edilmesi çağrısında bulunan Ramazan Acar, "Okulu öteleyemeyiz, yüz yüze eğitime ilişkin fırsatları ne kadar artırabilirsek öğrencilerde oluşan boşlukları tamir etme fırsatımız da o kadar fazla olur. Yoksa öğrenme kayıplarına, okul terklerine, daha sonra hayatlarını etkileyebilecek büyük boşluklara sebebiyet verebilir" dedi.
"OKUL KANTİNLERİ AÇILMALIDIR"
Öğrencilerimiz ilkokullarda 6 ders saati, Ortaokullarımız 7 ders saati, Liselerimiz 8 ders saati okuldalar. Bu evlatlarımızın beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri kantinlerimiz maalesef kapalı. Tedbirler alınsın, bütün şartlar yerine getirilsin ve okul kantinleri açılsın. Okul kantinlerimizde güvenli şekildi beslenme imkânı sunulsun evlatlarımıza.
"TEKİL VAKALAR ALT ALTA SIRALANARAK TOPLUMU TEDİRGİN EDECEK DAVRANIŞLARDAN UZAK DURMALIDIR"
Öğretmen ya da öğrencide virüse ilişkin belirti olması halinde yaşanacak sürece ilişkin değerlendirmede bulunan Acar, "Bu konuda ki uygulama net, çünkü sağlık müdürlükleri süreci adım adım takip ediyor, okullardan gelen belirti ya da şikâyetler üzerine anında olaya müdahale ediyor. Eğer bir vaka varsa orayı kontrol altına alıyor ve o sınıfı gerekirse 14 günlük gözleme alıyor. Öğretmenler için de bu durum söz konusu. Kaygılarımız bizi esir almamalı, eksikliklere dikkatlerin çekilmesi, sorumlu bir şekilde bu konulara yaklaşılması önemli ve gereklidir. Doğru olan her soruna bir çözüm bulmaktır" diyerek sözlerini sonlandırdı.