Transmark Turkey Gülpınar Yenilenebilir Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından gerçekleştirilen projenin kapalı çevrim sistemi ile çalışması sonucunda çevreye hiçbir gazın salınmayacak olmasının Türkiye'de bir ilk olarak değerlendirildiğine işaret eden Güven, ''Çevresi ile barışık olan santralde kullanılan bu teknoloji aynı zamanda yer altından çıkan tüm akışkanın ve NCG'nin (yoğuşamayan gazlar) kaynağa geri gönderilmesi ile santrali ve rezervuarı sürdürülebilir kılıyor. Rezervuar yönetimi açısından getirilen bu yeniliğe ek olarak santral içi akışkanlar olarak alışılagelmişin dışında bütan ya da pentan yerine soğutucu gaz kullanılması da projenin çevresel etkisini sıfıra indiren önemli yeniliklerden bir tanesi.'' dedi.
Güven, hibrit soğutma sistemi ile santralin su kaynaklarına olan ihtiyacının en aza indirilmiş olmasının da yöre sakinleri tarafından önemli bir adım olarak değerlendirildiğini ifade ederek, ''Bu teknolojik atılım aynı zamanda santralin verimliliğini de yükseltiyor. Yine kimyasal inhibitör kullanımı olmadan belirli bir basınçla sistemin basınçlanması ile kabuklaşma problemini önleyerek santralin ömrünü uzamasına, aynı zamanda çevresel duyarlılığın arttırılmasına ve sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor.'' diye konuştu.
Sahada toplam 19MW üretim lisansı bulunan Transmark Turkey Gülpınar Yenilenebilir Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Türkiye'nin önemli yer altı zenginliklerinden olan jeotermal enerji potansiyelinin çevreci ve sürdürülebilir bir teknolojiyle buluşturup, Türkiye'nin temiz ve güvenilir enerji kaynak arayışına yeni bir çözüm getirdiğini aktaran Elvan Güven, bunun da sektör ve devlet kurumları nezdinde takdirle karşılandığını kaydetti.