Bazı şeyler vardır, planları ve yapılanmaları onlarca sene önce hazırlanmıştır. Siyasi, ekonomik, ve askeri gücü elinde bulunduran ülkeler tarihin her kesiminde dünyayı kendi çıkarları üzerine şekillendirmek istemiştir. Malesef dünya para ve silahın kağıt üstünde kavgasına şahit olsa da, bu iki güç gece ve gündüz gibi birbirine bağlı mekanizmalardır.
Gelin son zamanlarda bölgemizde yaşananları köklerine inerek analiz edelim. Ukrayna, Gazze, Keşmir, İran, Tayvan ve diğerleri ayrı coğrafya da olsa da, aynı amacı şekillendirmek için varlar. 2005 2009 arası ABD Ulusal güvenlik danışmanlığını yapan Candaleezza Rice, Washington Post gazetesinde yayınlanan makalesi, günümüzde yaşananlara bir pencere oluyor. Rice'nin ABD’nin dış işleri ve ulusal güvenlik konusunda yıllar boyu çeşitli kademelerde görev alması, yazdıklarının boş olmadığını bize göstermektedir. Yazısında 22 ülkeden bahsetmektedir. Bu listede Arap ve Afrika ülkelerinden tutun Türkiye’de yer almaktaydı. Geçen zaman diliminde şimdi o listeye baktığımda neredeyse hepsi operasyona maruz kalmıştır. Kalmayan B.A.E, Suudi Arabistan, Bahreyn gibi ülkeler ise bunun bedelini maddi zenginliklerini ABD’ne peşkeş çekerek ödemiştir. Tek bir verecek olursak Trump’un daha önceki döneminde, ikiz kuleleri Suudi Arabistan vurdu diye ABD, Suudi Arabistan’ savaş açmayı planladı. Suudi Arabistan’a ABD bankalarındaki 700 milyar dolarını el koydu. Suudi yetkililer gelin anlaşalım dedikten sonra Trump direk ABD ye gidip büyük bir silah anlaşması yaptı. Hatta Suudilerin yöresel oyunu kılınç oyununu oynadı. Nitekim yakın zamanda bile , milyar dolarlık Katar ve Sudi Arabistan’la anlaşmalar yapıldı.
Konumuza dönecek olursak, ABD de çok güçlü olan para yani lobilerin gücü İsrail’i ABD de siyasi olarak çok güçlü kılıyor. Hatta yönetime atanacak bürokratlar bile bunlar tarafından belirleniyor. İsrail’in bölge ülkelerine ya silahla ya da direk itaat edip imzalama şeklinde sunduğu İbrahim anlaşması çok tehlikeli detaylar içeriyor. Silahla netice almanın mümkün olamayacağını Gazze ve İran saldırısında gören İsrail yeniden bu anlaşmaya hız verdi. Böylelikle kutsal kitaplarındaki bölgeye harita olarak olmasa da sistemsel olarak sahip olacaklar. Hatırlarsanız yeni bir devlet olan Suriye yeni lideri Şara , apar topar Suudi liderle birlikte ABD ye Trump’ın yanına gidiyordu. Anlaşmadan önce Suriye'nin yeni bayrağı konulmadan poz verildi. Şara zorla imzaladığı İbrahim anlaşmasından sonra, Suriye’nin yeni bayrağı arka planda görüldü. Bunu teknik bir organizasyon hatasına bağlasalar da gerçek buydu. Peki Rice’nin belirttiği hangi ülke ile hala anlaşma sağlanmadı? Türkiye ve İran.
Türk devlet aklı bu anlaşmanın derinliklerine kadar vakıf olduğu için yanaşmamaktadır. İran’ da ambargolar ve çok basit buldukları ajanlarla ülke lideri ve Genel kurmay başkanı öldürdüler. Ama yine de netice alamadılar. Bundan dolayı gelecekler. İçeride zemin oluştuğunda. İbre savaşı gösteriyor. Umarım yanılırım.
Selam ve dua ile...
Not Rice’nin belirttiği ülkeleri Washington Post gazetesinin 7 ağustos 2003 yılındaki yazısında bulabilirsiniz.