Kadınlar için en verimli doğurma yaşının, 25-35 yaş arasındaki dönem olduğu tıp çevrelerince kabul edilen bir gerçek. Bu yaş aralığının üstünde yer alan ve anne olmak isteyen kadınlar, tüp bebek tedavilerinde riskli hasta grubunda yer alıyorlar.
Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Hakan Özörnek, yaşı ilerlemiş anne adaylarının ’Altın Yumurta’ ile tüp bebek sahibi olabileceğini belirtti. Op. Dr. Özörnek, dünyada yeni uygulanmaya başlanan bir tedavi ile ’Altın Yumurta’ elde edildiğini bildirdi.
Op. Dr. Özörnek, ’’Kadınların doğduğu andan itibaren ne kadar yumurta rezervine sahip oldukları belli oluyor ve artık bu durum hiçbir şekilde değiştirilemiyor. Yani kadının yaşı kaç ise, yumurtası da kadının olduğu yaşa denk geliyor. Eğer kadının yaşı ilerlemişse, yumurtası da kendisi ile birlikte yaşlanıyor ve böylece çocuk sahibi olma ihtimali azalmış oluyor’’ dedi.
Özörnek, kadınlardaki yumurta sayısında yaşın önemine dikkat çekti. 20-30’lu yaşlardaki anne adaylarından 8-10 yumurta toplanabilirken, 40’lı yaşlardaki anne adaylarında bu sayının 1-2’ye düşerek riskli durum oluşturduğunu vurguladı. Bu sıkıntıları yaşayan kadınlar için artık yeni bir uygulamanın söz konusu olduğunu belirten Op. Dr. Özörnek, uygulamanın detayları hakkında şöyle konuştu:
’’ Âdetin başında olan bir anne adayından, 10 günlük bir tedavi ile yumurta topluyoruz. Daha sonra topladığımız yumurtaları donduruyoruz. Yumurta toplama işlemini takiben, 3-4 gün sonra bir kez daha aynı şekilde ilaç tedavisi uygulayarak ikinci kez yumurta topluyoruz. Bu şekilde elde ettiğimiz 4-5 yumurta, genetik teste tabi tutulmaktadır. Çünkü 40 yaş üstündeki kadınlarda transfer edilen her iki yumurtadan biri, genetik olarak kusurlu olabiliyor. Bu ihtimalin çok yüksek olduğu göz önünde bulundurulacak olursak, kadının gebe kalma şansı da böylece azalıyor ya da gebelik düşük ile sonuçlanabiliyor. Bizler, adayın adet döngüsünde iki kez yumurta topluyoruz. Bu uygulamada daha fazla yumurta toplayarak hem sağlıklı ve kaliteli yumurta elde ediyoruz hem de adayın gebelik şansını artırmış oluyoruz’’.
Op. Dr. Özörnek, yaklaşık üç yıldır ’Çifte Uyarım’ adı ile bilinen bu yöntemin dünyada uygulandığını belirterek, bu tedavinin çok başarılı ve güvenli olduğunu ve artık kendisinin de anne adaylarına çifte uyarım yöntemini gönül rahatlığı ile uyguladığını ve tavsiye ettiğini bildirdi.
Çifte Uyarım uygulamasıyla elde edilen yumurtalara ’Altın Yumurta’ adının verildiğini söyleyen Op. Dr. Özörnek, ’’Bu yöntem ile kadınların hamile kalma şansının diğer yöntemlere göre çok daha yüksek ve gebelik ihtimali önemli ölçüde artıyor’’dedi.
Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Hakan Özörnek, yaşı ilerlemiş anne adaylarının ’Altın Yumurta’ ile tüp bebek sahibi olabileceğini belirtti. Op. Dr. Özörnek, dünyada yeni uygulanmaya başlanan bir tedavi ile ’Altın Yumurta’ elde edildiğini bildirdi.
Op. Dr. Özörnek, ’’Kadınların doğduğu andan itibaren ne kadar yumurta rezervine sahip oldukları belli oluyor ve artık bu durum hiçbir şekilde değiştirilemiyor. Yani kadının yaşı kaç ise, yumurtası da kadının olduğu yaşa denk geliyor. Eğer kadının yaşı ilerlemişse, yumurtası da kendisi ile birlikte yaşlanıyor ve böylece çocuk sahibi olma ihtimali azalmış oluyor’’ dedi.
Özörnek, kadınlardaki yumurta sayısında yaşın önemine dikkat çekti. 20-30’lu yaşlardaki anne adaylarından 8-10 yumurta toplanabilirken, 40’lı yaşlardaki anne adaylarında bu sayının 1-2’ye düşerek riskli durum oluşturduğunu vurguladı. Bu sıkıntıları yaşayan kadınlar için artık yeni bir uygulamanın söz konusu olduğunu belirten Op. Dr. Özörnek, uygulamanın detayları hakkında şöyle konuştu:
’’ Âdetin başında olan bir anne adayından, 10 günlük bir tedavi ile yumurta topluyoruz. Daha sonra topladığımız yumurtaları donduruyoruz. Yumurta toplama işlemini takiben, 3-4 gün sonra bir kez daha aynı şekilde ilaç tedavisi uygulayarak ikinci kez yumurta topluyoruz. Bu şekilde elde ettiğimiz 4-5 yumurta, genetik teste tabi tutulmaktadır. Çünkü 40 yaş üstündeki kadınlarda transfer edilen her iki yumurtadan biri, genetik olarak kusurlu olabiliyor. Bu ihtimalin çok yüksek olduğu göz önünde bulundurulacak olursak, kadının gebe kalma şansı da böylece azalıyor ya da gebelik düşük ile sonuçlanabiliyor. Bizler, adayın adet döngüsünde iki kez yumurta topluyoruz. Bu uygulamada daha fazla yumurta toplayarak hem sağlıklı ve kaliteli yumurta elde ediyoruz hem de adayın gebelik şansını artırmış oluyoruz’’.
Op. Dr. Özörnek, yaklaşık üç yıldır ’Çifte Uyarım’ adı ile bilinen bu yöntemin dünyada uygulandığını belirterek, bu tedavinin çok başarılı ve güvenli olduğunu ve artık kendisinin de anne adaylarına çifte uyarım yöntemini gönül rahatlığı ile uyguladığını ve tavsiye ettiğini bildirdi.
Çifte Uyarım uygulamasıyla elde edilen yumurtalara ’Altın Yumurta’ adının verildiğini söyleyen Op. Dr. Özörnek, ’’Bu yöntem ile kadınların hamile kalma şansının diğer yöntemlere göre çok daha yüksek ve gebelik ihtimali önemli ölçüde artıyor’’dedi.