banner13

AK Parti’de malum kongre süreçlerine bu senenin Ekim ayında start verilmişti.

Hatta bu açıklamalar sonrası başta yeni kurulacak siyasi partilerle ilgilide önemli hareketlilikler yaşanmaya başladı.

Malum Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın özellikle Aralık ayında partilerini kuracaklarını düşünürsek, bu aşamada partilerin yanlış karar alma lükslerinin olmadığını iletelim.

İşte bu anlamda AK Parti'de özellikle yerel seçimlerde kaybedilen Büyükşehir Belediyeleri noktasında sorunlu olan teşkilatlarla ilgili AK Parti Genel Merkezi önemli kararlar almaya devam ediyor.

AK Parti'nin teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla, kongre takvimini açıklarken, önümüzdeki günlerde bazı il başkanlarının da istifa edeceğini duyurdu.

Bu açıklamadan kısa süre sonra da Kütahya, Manisa, Kırşehir, Amasya, Siirt, Iğdır, Balıkesir, Çanakkale İl Başkanları, Genel Merkezin talebi doğrultusunda görevlerini bıraktıklarını açıkladı.

Şimdi hangi il ve ilçelerde görev değişiklikleri yapılacağı hali hazırda merak konusu.

Bu merak edilen illerden birisi de Bursa'dır.

Bursa ile ilgili detaylı bilgileri vermeden önce, Bursa'da düzenlenen, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir ve Yardımcısı Mustafa Köse'nin katıldığı 50. İl Danışma programında yaşanan olayları sizlere aktarmak isterim.

Özellikle bu danışma meclisi katılımı yoğun ve heyecanın yüksek olduğu bir toplantı oldu.

Ama eski yöneticilerin ve partililerin katılımının az olduğunu gördük.

İşte bu danışma toplantısında sürpriz bir gelişme yaşandı.

Protokol konuşmaları sırasında, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir'in anonsu yapılırken, Kandemir'in telefonla görüşmesi dikkatlerden kaçmadı.

Bende dâhil olmak üzere herkes konuşmaya çıkacak birisi neden telefonla görüşür ki?

Cumhurbaşkanıyla mı görüşüyor? Sorularını birbirine soruyordu.

Derken Başkan Kandemir telefonun sesini dışarıya vererek mikrofona telefonu yaklaştırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sesini herkes duydu ve görüşme başladı.

Ben dâhil olmak üzere herkes şaşkındı.

Tabi ki bizlerde bu tarihi olayı cep telefonumuzdan kaydettik ve sonrasında sosyal medyadan paylaştık.

Bu esnada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sesini duyan partililerin, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ni sloganlar atarak adeta inlettiklerini söyleyelim.

Tabi ki bu yaşanan olay başta AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nın da bir başarısı olarak söylenebilir.

Şimdi gelelim Bursa siyaseti ile ilgili konuşulanlara...

Geçtiğimiz günlerde yine bu köşeden sizlere mevcut AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman için başta Bakanların, Milletvekillerinin, belediye başkanlarının, yöneticilerin ve delegelerin genel merkeze görevde kalması için görüş beyan ettiklerini ve baskı yaptıklarını yazmıştık.

Bu açıklamalar da gösteriyor ki, Başkan Salman’ın kongre süreci öncesinde bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz.

Tabi ki son kararı AK Parti Genel Merkezi’nin ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın vereceğini iletelim.

Ama tabi ki eleştiri noktasında da Başkan Salman hakkında Ankara’ya giden dosyaların olduğunu ve teşkilatlarda ciddi sıkıntı olduğunu (eski ve yeni partilileri birleştirici olamadığı) ve bu yerel seçiminde kıl payı kazanıldığını ve % 20 'lik oy kaybından da sorumlu olduğunu söyleyenler var.

Tabi ki bunlar konuşulan iddialar...

Hatta kulis bilgisi olarak da geçen isimlerini yazmadığım ama Bursa kamuoyunda da gündeme gelen bazı kişilerinde, Ankara'da isimlerinin olduğunu aktaralım.

Ankara'da olası isim değişikliğinde ismi geçen en güçlü adaylar olarak Mehmet Tunçak, Sedat Yalçın, Ali Yılmaz ve Önder Matlı’nın gündemde olduğunu söyleyelim.

Peki, böyle bir süreç yaşanabilir mi?

Tabi ki olabilir...

Malum bundan önceki AK Parti Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun'unda son dönemde kesin İl Başkanlığına devam edeceği konuşuluyordu ama evdeki hesap çarşıya uymamıştı ve Torun emekliye sevk edilmişti.

Hatta Bursa'da böyle bir sürpriz olur mu, diyenlere bir örnek olarak, komşu ilimiz Balıkesir’de yaşananları gösterebiliriz.

Malum yerel seçimlerde Balıkesir'de AK Parti zorda olsa, Büyükşehir Belediyesini kazanmıştı.

Bursa'da olduğu gibi...

Ama gelin görün ki, AK PARTİ Genel Merkezi’nden, ülke genelinde değişim noktasında nasibini alan illerden birisi de Balıkesir oldu ve İL BAŞKANI görevinden istifası etti.

Ha sürpriz bir değişiklik Bursa'da olur mu, belli olmaz ama 24 saatte bile siyasette her şey olabilir.

Bizden söylemesi...

CUMHUR İTTİFAKI, ALİ BABACAN'IN PARTİSİ VE 2020 SEÇİMLERİ

Öncelikle 2018 yılında beni takip edenler bilir. AK Parti şayet yerel seçimlerde Büyükşehirlerde bazı illeri kaybederse, halkın dilek ve isteklerini yerini getirmezse, 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı erken seçimi olacak diyen tek gazeteci idim.

Tabi ki bunlar benim ön görüm...

He belki 2020 yetişmez ise 2021 bile olabilir...

Konjektüre bakacağız.

Ama şu bir gerçek, bir konu ki o dönemde de hem Ahmet Davutoğlu, hem de Ali Babacan'ın siyasete tekrar döneceğini yazmıştım.

Ve dediklerimiz de tek tek çıkmaya devam ediyor.

Yalnız yeni çıkacak bu iki siyasi oluşumda bazı görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Başta Ahmet Davutoğlu'nun partiden ihraç yoluna kadar giderek, partiden ayrılması ile bir daha başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte siyaset yapmalarının imkânsız olduğunu düşünüyorum.

Ama gelin görün ki, Ali Babacan'ın kuracağı parti için bunları söylemek imkânsız.

Aksine malum Ali Babacan AK Parti’den ayrılmadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşerek partisinden ayrılacağını ve yeni parti kuracağını söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise partiden gitmemesini istediğini söylemesine rağmen hatta bir görev bile vermesine rağmen elinin tersi ile reddetmişti ve Ali Babacan ile bu şekilde görüşme yaşanmıştı.

Hatta hatırlarsınız bu sürecin, Recep Tayyip Erdoğan'ın da kendi partisini kurmak için milli görüşün lideri rahmetli Başbakan Necmetttin Erbakan’dan izin alma süreci ile ne kadar benzer olduğuna da müşahede ediyoruz.

Şimdi bu kapsamda konuyu başka bir yere bağlamak istiyorum.

Şayet olası erken seçimde Cumhur İttifakı’nın oylarında ciddi düşüşler olması halinde, Ali Babacan'ın kurduğu parti ciddi bir oy almasa bile Cumhur İttifakına destek verebileceğini düşünüyorum.

Tabi ki bu varsayım...

Tabi bu birleşmede bazı önemli konularda da anlaşma olası gerektiğini iletelim.

Seçmen bu işe ne der oda ayrı bir soru işareti..

Gelelim geçtiğimiz günlerde Habertürk'te meslektaşımız Fatih Altaylının konuğu, herkesin parti kuracak mı kurmayacak mı diye merak ettiği siyasetçilerden olan Ali Babacan'dı.

Bu yeni kurulacak olan Babacan ‘ın partisinin Cumhurbaşkanı Adayı olarak şimdiden Abdullah Gül ortaya çıktı!

Hatta Gül’ün önemli tecrübeli bir siyasetçi olduğunu ve istifade edilmesi gerektiğini söyledi.

Yine bu ay içerisinde kurulacak olan Ali Babacan'ın kuracağı partide ortak akılın önde olduğu ve başta kurucular kurulu ve sonrasında il ve ilçelerin kurulması için çalışacaklarını aktardı.

Yani ortak istişare ile çözüm odaklı projeleri halka anlatacaklarını bu programda söyledi.

Tabi ki yine bu programda Ali Babacan, A takımında Beşir Atalay, Sadullah Ergin ve Nihat Ergün olduğunu net bir şekilde söyledi.

Bakalım ilerleyen günlerde bu ekibe kimler girecek, bizlerde merakla bekliyoruz.

     BURSA’NIN KAYBEDECEK 1 DK’SI BİLE YOK !

Bursa'da bürokraside enteresan gelişmeler ve atamalar yaşanıyor.

İşin açıkçası bizde hayretler içersinde yaşanan gelişmeleri izliyoruz.

Benim sitemim şu!

Kimse kusura bakmasın ama Bursa’da yetişen ve yaşayan o kadar bürokrat varken dışarıdan birisinin buraya atanması bana hiçte mantıklı gelmiyor!

Sonuçta evliyalar şehrine âşık olan, hizmet etmek isteyen o kadar bürokrat varken, neden başka ilden bürokratlar getirilir?

Soruyoruz..

Neden?

Hele hele Bursa’nın o kadar bekleyen onlarca sorunu ve işi varken.

Biri bana bunun izahını yapsın...

Lütfen...

Evet Bursa’da yaşayan başarılı ve çalışkan memurlar Ankara’da önemli yere getirilmelerine hiç itirazımız yok ama Bursa’da bu kadar memur varken başka illerden bürokratların buraya gelmesi yanlış.

Ben bu konuyu özeleştiri olsun diye yazıyorum.

Neden Bursa’da yaşayan başarılı olan bu kadar memur varken, başka illerden memurlar geliyor?

Şimdi şöyle düşünelim....

Dışarıdan gelen bir bürokrat, Bursa’nın dengelerini nasıl anlar veya okur?

Veya kime karşı nasıl bir adım atacağını veya o ilin sıkıntılarının neler olduğunu hemen anlaması mümkün mü?

Ben söyleyeyim, tabi ki değil!

Yeni gelen bürokratlar önce protokolde hayırlı olsun ziyaretleri ve sonra iade ziyaretler derken hopp 2 yıl geçer.

Sonra bizde vatandaş olarak hizmet almak için bekler dururuz.

Onun için Bursa’nın zaman kaybetmeye ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.

Ayrıca bunun içinde Bursa’da yaşayan başarılı ve çalışkan memurların öncelikle burada veya Ankara’da değerlendirilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.

Ha katılırsınız katılmazsınız saygım var.

Ama Bursa’nın 1 dk bile kaybedecek zamanı olmadığını biliyorum.

İnşallah ben yanılırım.

Bursa’mıza yeni atanan bürokratlarımıza şimdiden hayırlı olsun.

Bilin istedim...

Not: Lütfen yazdıklarımızı bireysel olarak yazılan bir yazı olarak değerlendirmeyin. Ben genel anlamda bir değerlendirme ve tespitte bulundum.

BAŞARILI DEVLET ADAMI VE SİYASETÇİ ESKİ BAKAN MEHMET AĞAR İLE HATIRAMIZ!

Kendisi çocukluk yıllarından beri takip ettiğim vatan, ezan ve bayrak sevdalısı bir değerdir. 1990 yılların efsane Bakanı Mehmet Ağar İle Celal Sönmez Rehabilitasyon Merkezi açılışı sonrası kendisiyle sohbet etmek imkanı buldum.

Kendisi bizleri nasipse İstanbul’a davet etti.

İnşallah en kısa zamanda değerli Bakanımızı ziyarete gideceğim.

Değerli engin bilgilerinden istifa etmekten onur duyarım.

Yakın siyaset tarihinin canlı şahidini kim dinlemek istemez ki?

İşte efsane Bakan, Emniyet Genel Müdürlüğü, Valilik ve Kaymakamlık yapan Mehmet Ağar’ın hayatından bazı anılar ve aldığı görevler!!

-Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Özel Harekat Dairesi’nin kurulmasını ve PKK'ya karşı polisin de kırsal alanda Jandarma ile birlikte operasyonlara katılmasını sağladığı için "polisin genel kurmay başkanı" diye anılan Ağar,

-24 Aralık 1995 genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi'nden Elâzığ milletvekili oldu.

-53. Hükümette Adalet Bakanı,

-54. Hükümet (Refah-Yol Koalisyonu) bünyesinde ise İçişleri Bakanı olarak görevde bulundu.

-Ağar, 8 Kasım 1996 tarihinde görevinden istifa etti.

-Ağar 18 Nisan 1999 seçimlerinde Elazığ’dan 68.540 oy alarak bağımsız milletvekili seçildi.

-Aldığı oy Türkiye'de bir bağımsız adaya verilen en yüksek oy olarak tarihe geçti.

Sonuç itibari ile ömrünü ülkesine adamış devlet adamı. Kıymetini bilmemiz lazım.

Böyle değerler çokta kolay yetişmiyor.

Bizlerde bu azizi vatanımıza gözünü kırpmadan yaptığı tüm işler için Allah razı olsun dileklerinde bulunuyoruz.

Allah sizin gibi vatan sever devlet adamlarının sayısını arttırsın inşallah.

Selam ve Dua ile

HAKLARI ÖDENMEYEN ÖĞRETMENLERİMİZ!!

Öğretmenlerimiz için önemli bir gün olan 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde başta bize hayatı öğreten annem ve babamı olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.

Onların haklarını ödeyemeyiz.

Cefakar ve fedakar öğretmenlerimiz başta olmak üzere ve şu anda yaşayan tüm öğretmenlerimize sağlık ve mutlu bir hayat diler, hayatını kaybetmiş çok değerli öğretmenlerimizi de rahmetle, şükranla ve dualarla anıyorum.

İyi varsınız...

Not: İlkokul Öğretmenim Metin Tokat’ında ellerinden öpüyorum. Rabbim ailesiyle uzun ömürler versin inşallah. Üstümde emeği çok olan değerli hocalarımdandır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.