banner13

MHP Lideri Bahceli yine hükümete yanlış adımlar attırmak isteyen haşerelera bir
uyarı daha yaptı.
Hükümeti yanlış bir adımdan daha geri adım attırdı.
MHP lideri dün bir çıkış daha yaptı, yine CHP'ye yüklendiği uzun metinde şöyle bir
cümle saklıydı:
"CHP'ye kayyum hem doğru değil hem de mümkün değildir."
Spekülasyonları bitirecek güçlü bir mesajdı.
Nasıl anlamalıyız?
Şöyle yorumlasak yanlış mı:
Bahçeli, bu ikidir siyasetin ateşini alacak açıklamalarla tansiyonu, harareti
düşürmeyi amaçlıyor. Toplumsal gerilimden rahatsız.
Önceki İmamoğlu çıkışını da böyle yorumlamıştım. "Bahçeli ne söylüyor, kim ne
anlıyor"
sanki Bahçeli istiyordu ki; aleyhinde ne varsa toplanıp ortaya konsun, İmamoğlu
suçluysa cezasını çeksin, suçsuzsa da bir an önce bırakılsın, 19 Mart Süreci en
kısa sürede ama kamu vicdanını da tatmin edecek bir karara bağlansın, bu
huzursuzluk daha fazla uzatılmasın, toplumsal çalkantı durulsun...
Tabii benim çıkarsamamdı bu. Aksi sonuç çıkaranlar da vardı. Hangimiz doğru,
yorumunda kim haklıydı?
Herhalde Türkgün gazetesi baş yazarı ve Bahçeli'nin basın danışmanı Yıldıray
Çiçek'ten daha iyi bilecek değiliz. Ondan iyi kim yorumlayabilir?
Gazete de yazısında ne anlamamız gerektiğini açıkça anlattı. "Gölgelemeden,
sulandırmadan ve istismar etmeden" başlığını kullanmıştı.
İlgililere tamamını okumalarını öneririm. Buraya kısa bir kesitini alıyorum. Şunları
diyor:
"Sayın Bahçeli, yargılama sürecinin sulandırılmadan, gölgelenmeden, istismar
edilmeden ve toplumsal çatışmalara araç yapılmadan, hukuki çerçevede hızla
sonuçlandırılmasını vurgulamaktadır.

Ne Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenlerin anladığı gibi “İmamoğlu suçsuzdur”
demiştir, ne de bazı yorumcuların iddia ettiği gibi “Dosyayı hemen kapatın”
çağrısında bulunmuştur.
İBB’ye yönelik “yolsuzluk, rüşvet, terör” odaklı suçlamalar, oldukça ciddi iddialardır.
Ancak kamuoyu vicdanının tatmin edilmesi ve hukuki zeminin sağlam bir şekilde
oluşturulması için bu iddiaların somut delillerle ispatlanması şarttır.
Böylesi yargılamalar, hissiyat ve kanaat üzerinden değil, hukuki dayanaklara
bağlanmalıdır.
Kimsenin şeref, onur ve haysiyetiyle oynanmadan, iftira atılmadan, yalan
karıştırılmadan ve hiç kimsenin siyasi menfaatleri için istismar alanı yaratılmadan
bu tür davalar adaletle sonuçlandırılmalıdır..."
Yıldıray Çiçek'i okurken öyleyse pek de yanlış yorumlamamışım, dedim. Aşaĝı
yukarı böyle anlamıştım.
Bu çıkışları, Bahçeli'nin iktidarı frenlemeye çalıştığına yorsam... Sanırım yanılmış
olmam yine.
Cumhurbaşkanlığı Sisteminin başladığı 2018 seçimlerinden Bahçeli'nin çıkardığı
sonuca dayanıyorum.
Ne demişti, hatırlayın:
"Partimiz hem kilit partisi olmuş hem de denge ve denetleme görevi almıştır."
Başka da bir denge, denetleme mekanizması kalmamış görünüyor zaten
sistemde.
ZatenMHP ve Bahceliden AK Parti içine sızmış istedikleri gibi at
oynatamayan cemaat ve tariketlar rahatsız.Ama bunların at oynatmalarına
Bahceli zamanında ve yerinde bir hamlı yaparak dur diyiyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22

banner21