• istanbul eşya depolama
  • istanul şehirler arası nakliyat
  • kaçak bahis

    deneme bonusu

    casino siteleri

    canlı bahis siteleri

    deneme bonusu veren siteler

    bahis siteleri

    porno izle

    banner13

    Bazı basın yayın organlarında Gazete ve Televizyonlar çok müjdeli gibi bir haber verdiler.
    Gözlerime inanamadım,kulaklarıma inanamadım. Bu rezalet.nasıl bir müjdeli haber,tam bir
    rezalet.
    Bir Bulgar levası 8 tl olmuş,tl değer kaybetmiş Bulgarlar Edirne’ye alış verişe gelmişler.
    Açıkçası haberin içinde yer alan bilgiler hepimizin endişeye kapılmasını gerektirecek kadar
    trajik ama aynı zamanda düşündürücü. Haber aynen şöyle: “Son zamanlarda TL’nin değer
    kaybetmesiyle birlikte Bulgaristanlıların ilgi gösterdiği Edirne’de, ülkenin para birimi levayı
    bozarak 8 liraya alan Bulgarlar hem alışveriş yapıp hem de kendilerine göre uygun otellerde
    konaklıyor. Ulus Pazarında alışveriş yapan Nurten Eğilmez, Bulgaristan vatandaşlarının her
    şeyi koli ile aldığını ifade ederek, Hiç öyle siyasal tartışmalara, derin ekonomik analizlere
    filan gerek yok. Son günlerde “vatan-millet-bayrak-ezan” gibi yerli ve milli sloganlarla
    topluma damardan zerk edilmeye çalışılan ‘yeni ekonomik model’ masalının sonuçlarını
    bizzat görerek ve yaşayarak öğreniyoruz.
    Çünkü bu modelin en bariz özelliği faizi düşürüp doları çılgınca yükseltmek ve Türk parasını
    pula çevirmek… Dünyada akıl ve bilimle oluşturulan hiçbir gerçekçi ekonomik modelle
    benzerliği bulunmayan ‘yeni ekonomik model’ hikayemiz tutarsa enflasyon düşecek, cari
    açık kapanacak ve yatırımlar artacak.
    Evet bu hikaye kulağa çok hoş geliyor, ama haberde de görüldüğü gibi sonuçları sanıldığı gibi
    pek parlak değil. Hayatları döviz cinsinden paraya endeksli olan ülkelerin insanları için
    Türkiye’de alış-veriş yapmak son derece konforlu, ama her gün parasının değeri düşen ve
    açlık sınırında yaşayan milyonlarca Türkiye vatandaşı için bu masalın sonunda yine yoksulluk
    ve sefalet var…
    Peki geçmişte önemli ekonomik başarılara ve demokratik reformlara imza atan AK Parti
    iktidarı, neden şimdi ayağı yere basmayan ekonomik fanteziler, “Dış güçler, mandacılar
    ekonomimizi çökertmeye çalışıyor” gibi hamasi söylemlerle ülke yönetmeye çalışıyor?
    Neden kendi başarılarını bile yok sayarak eşyanın tabiatına aykırı bir şekilde suyu tersine
    akıtmaya uğraşıyor?
    Oysa iktidar allayıp pullayıp ‘Çin modeli’ diye pazarlamaya çalıştığı hayali projeler yerine,
    sadece toplumun yaşadığı fukaralığa daha yakından bakmayı başarabilse, ya da devri
    iktidarında yaşanan bunca adaletsizliğin vicdanları ne kadar yaraladığını görebilse eminim
    daha gerçekçi çözümler üretecek, hikayenin sonu da bu kadar kötü bitmeyecekti.
    Ama talihsizliğe bakın ki iktidar birazcık olsun empati yapmak yerine Türk parasının
    değerinin düşürülmesine itiraz edenleri ‘mandacı’ ilan ederek, ülkedeki hukuksuz
    yargılamalar konusunda karar alan AİHM ve Avrupa Konseyi’ne meydan okuyarak
    Türkiye’yi dünyada nasıl bir yalnızlığa mahkum ettiğini bir türlü anlamak istemiyor.
    Daha düne kadar büyük ekonomik sıkıntılar yaşayan komşumuz Bulgaristan bile bize göre
    insanlarına daha yüksek bir refah sunuyor. Düşünün elinde 1Leva ile gelen bir Bulgaristan

    vatandaşı, ülkemizde bunun karşılığında 8 Türk lirası alıyor. İçinde bulunduğumuz bu
    dramatik halden daha keder verici bir durum olabilir mi?
    Biliyorum bu duruma itiraz edenler ya ‘mandacı’ ya da ‘dış güçlerin adamı’ olarak
    görülüyor. Eğer kimse itiraz etmediğinde gerçekten Türk parası değer kazanacak, dolar ve
    enflasyon düşecekse, hukuksuzluklar son bulacaksa hep birlikte susup alkışlayalım… Ancak
    unutmayalım ki iktidar medyası her gün, içine düştüğümüz fukaralığı, hukuksuzlukları adeta
    şenlik ateşleriyle kutluyor ve avuçları kızarıncaya dek alkışlıyorlar. Ama ne hikmetse
    fukaralık hiç bitmiyor…
    Hakkaniyetle düşünen hiç kimsenin bu ülke için çalışan, üreten, toplumun hukuk güvenliğini
    sağlayan, özgürlüklerini teminat altına alan bir iktidarı itibarsızlaştırmak gibi bir lüksü
    olamaz.
    Ama şunu da bilelim ki ekonomik gerçeklikleri bir tarafa bırakıp hayali ‘Çin modelleri’yle
    insanlarımızın refah düzeyini arttıramayız.
    Ekonomik göstergeler her geçen gün daha da kötüleşirken ayet ve hadislerle ‘sabır’ tavsiye
    ederek insanların mutluluk kat sayısını arttıramayız.
    Kendi rızamızla bilerek ve isteyerek dahil olduğumuz uluslararası hukuk kurumlarının
    kararlarına “tanımıyoruz da, uymuyoruz da” diye meydan okuyarak ülkeye yeni yatırımların
    gelmesini sağlayamayız. Gerçek şu ki dünyanın hiçbir ülkesinde yatırım ve üretim olmadan insanların
    ekmeğinin büyüdüğü görülmemiştir.
    Medya organlarına çağrım şudur.
    Bu millet ile dalga geçmeyin.
    Onurumuz ve şahsiyetimizi koruyalım.Bu vatan hepimizin,doğruları anlatmak ve yazmak
    bizim vatani görevimiz ve şerefimizdir.

    Avatar
    Adınız
    Yorum Gönder
    Kalan Karakter:
    Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
    Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

    banner22

    banner21