• istanbul eşya depolama
  • istanul şehirler arası nakliyat
  • kaçak bahis

    deneme bonusu

    casino siteleri

    canlı bahis siteleri

    deneme bonusu veren siteler

    bahis siteleri

    porno izle

    banner13

    Türkiye’nin yaşadığı en derin, belki de en kalıcı hem siyasi hem anayasal sorunlardan birisini,
    devlet kurumlarına ilişkin tahribat oluşturuyor.
    Bu tahribat, şahsilik, keyfilik karşısında kurumsal aklın ezilmesi ve çözülmesi hali olarak
    tanımlanabilir. Aslında yaşanan tahribattan da öte, bir tür kurumsal olandan arınma sürecidir.
    Bu süreç, karar mekanizmalarındaki kurumsal aklı devreden çıkarmakta, şahsi siyasi iradeye
    bağlı merkezileşme üretmektedir. Devlet alanını, parti-devlet modeline uygun bir şekilde
    şahıstan şahısta sadakat ilişkileriyle örmekte, hukuk devleti ilkelerinin marjinal hale geldiği
    siyasi bir düzeni temsil etmektedir.
    Kurumsal çözülme ile kurumsal görüntülü kimi siyasi gelenekler arasındaki fark önemlidir.
    Askeri vesayet örneğin, bertaraf edilmesi gereken bir gelenektir. Buna karşılık silahlı
    kuvvetlerde gerek etkinlik gerek işlev gerekse hukuk devletini uygun yetki kullanımı ve
    denetimi bakımından kurum ve kurumsallaşma hayatidir.
    Vahimdir zira, otoriterlik ve keyfiliğe dayanan bir anayasal-siyasal yapının tarifidir.
    Esasen cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabulüyle başlamış, kanun hükmünde
    kararnamelerle derinleşmiştir. Bu sisteme uyarlanan anayasa “popülizmin model yönetim
    metinlerinden birisi” tabirini hak edecek bir şekil almıştır.
    Yeni sistem, işe, dengeli, denetim fikrini içeren karar süreçlerin temel unsuru olan “kurumsal
    özerklikleri” ortadan kaldırarak başlamıştı. Şahısta toplanan siyasi gücün, başta ekonomi ve
    düzenleyici kurullar, Merkez Bankası gibi yapılar, büyükelçi atamaları üzerinde tam
    hegemonya kurması sağlanmıştı. Ayrı dönemde siyasi iktidar (siyaset) ve devlet arasındaki
    bağı ve kurumsal sürekliliği temsil eden müsteşarlıkları kaldırılmış, yerine parti-devlet
    modeline uygun, iktidar partisi teşkilatını “temsilen” atanan bakan yardımcıları ihdas
    edilmişti.
    Bugün, kurumlardan arınma sürecinin, kurumların asgari düzeye indirildiği bu düzenin birçok
    aracı var.
    Bunlardan birisi Cumhurbaşkanlığı Politika üst kurullarıdır. Kurum görüntülü olmakla birlikte
    işlev olarak kurumlar karşısında kişisel iradeyi yansıtan ve tercüme eden bu sadakat yapıları,
    yaşadıkları tahribata karşın hala kurumsal mekanizmaları içeren ve temsil eden bakanlıkları
    gerektiği takdirde by pass etmenin aracı haline gelmiş bulunuyorlar.
    Bu tablonun, kurulları veya kurumları şahsi ve sorumsuz siyasi iradenin tampon araçlarına
    dönüştüğü, hukuk devletin kademeli yetki ve sorumluluk dağılımı ilkesini bozduğu kaldıran
    bir tabloya işaret ettiği açıktır.

    Unutmamak gerekir ki, İktidar değişiklikleriyle bürokratik kadrolar değişir. AK Parti
    döneminde partizanlaşmaya ve kliantelizme varan yönetici kadro yapısını değiştirebilir,
    seçkin niteliğini yenileyebilirsiniz. Ancak kaos yaşayan, çöken, dokusu tahrip olan kurumları
    restore etmek son zor iştir, zaman zaman geri dönüşler zor ve sıkıntılı olur.
    Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan olaylar vahimdir.
    Sürekli müfettişler orada.Doktorlar toplu istifa ediyor.
    Peki bu kötü gidişatın arkasında kim var. Bu siyasiler Alanya halkını hiçe
    sayarak buradaki kokuşmuşluğun neden arkasındalar.
    Sağlık Bakanlığı neden buraya ciddi bir şekilde el atmıyor.
    Her gün gazeteler yolsuzluktan,düzensizlikten bahsediyor.
    Ama hala başarısız yöneticiler iş başında.
    Sayın Bakan Fahrettin Koca;
    Artık Alanya halkına zulüm çektiren yöneticileri alınız.
    Aşı için giden vatandaşları kovanları orada tutmayınız.

    Avatar
    Adınız
    Yorum Gönder
    Kalan Karakter:
    Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
    Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

    banner22

    banner21