Türkiye'de 1000'e ulaşan kurum sayısı ile 7 den 70'e her yaştan insana eğitim veren kurumlar, bu günlerde 2023 - 2024 Eğitim Öğretim Yılı için Usta Öğretici müracaatlarını almaktadır. Bu kapsamda Halk Eğitimi Merkezlerinin toplumsal kalkınmadaki yeri ve önemine binaen Osmangazi Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Mehmet Köse bir açıklamada bulundu. Osmangazi Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Mehmet Köse, kültür ve sanatta, üretim ve hizmet sektöründe toplumda sürdürülebilir kalkınmada Halk Eğitimi Merkezlerinin önemine dikkat çekti.
Osmangazi Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Mehmet Köse'nin açıklaması şöyle;
"Gelişmiş ülkelerin gösterge tablolarına bakıldığında, üretim ve istihdamda en temel unsurun yetişmiş kalifiye eleman olduğu görülecektir. Sanayisini kurmuş, işletmelerinin tıkır tıkır çalıştığı, işsizlik oranından neredeyse söz edilmediği gelişmiş ülkeler, ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanı yetiştirmek için alt yapısını kurmuş ve eğitim imkânlarını vatandaşlarına sunmuştur. Her ülke eğitim politikasını belirlerken, eğitim çağındaki nüfusunu genel eğitim ve mesleki eğitim diye gruplamalar yaparak, eğitim çağındaki nüfuslarının üretim, gelişim ve yönetim odaklı yönlendirme planlarını yapmaktadır.Ülkemiz, çalıma iş gücü zenginliği bakımından kurucu üyesi olduğumuz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında önde gelmektedir.
Hal böyle iken; üretim sektöründen hizmet sektörüne, tarım sektöründen kültür ve sanat sektörüne çok bileşenli nedenlere bağlı olarak, nitelikli eleman yetiştirmekte sıkıntı çekilmektedir. Kalkınmamızın ve gelişmemizin kompetanı olan bu sektörlerin, işleyişlerinin aktif ve süreklilik içerisinde üretim kapasitelerini de en üst seviyeye çıkarabilmek için yeteri kadar nitelikli eleman yetiştirilmesi kaçınılmazdır. Mesleki eğitimin önemine ilgili kurum ve mesleki örgütler tarafından 10 yıllardır vurgu yapılıyor olmasına rağmen, ülkemizde hala bu alandaki söylemlerin eyleme geçirilmesinde önemli bir mesafe kat edilememiş adeta bir kısır döngü haline gelmiştir. İşte tam bu safhada ülkemizde faaliyet gösteren güzide kurumlarımızdan Halk Eğitim akıllara gelmekte.Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'ne bağlı faaliyet gösteren Halk Eğitimi Merkezleri, modüler kurs programına dayalı olarak her yaştan, her meslek gurubundan insana kurs faaliyetleri yoluyla eğitim hizmeti vermektedir.
"Her zaman her yerde herkes için eğitim" anlayışı içinde faaliyet gösteren bu kurumlar, istenilen her yerde, istenilen her alanda ve istenilen her meslek ve iş gurubunda kurs formatında eğitim vererek, çok kısa zamanda kişileri nitelikli hale getirerek, çalışma hayatına hazırlamakta ve üretim - hizmet sektörüne nefes aldırmaktadır. Halk Eğitimi Merkezleri ülkemiz için, sürdürülebilir kalkınmanın, iş piyasasının ihtiyacı olan kalifiye elemanın kısa yoldan yetiştirilmesinde başvurulacak en önemli kurumlardan olup, üretim ve hizmet sektörünün nitelikli iş gücü ihtiyacını çok kısa zamanda karşılayacak potansiyele sahiptir.
Yıllarca liselerde, üniversitelerde okuyarak mezun olan ya da olamayan, istediği mesleği yapamayan, bir meslek sahibi olmak isteyen yüz binlerce insanımıza, istedikleri mesleki becerileri kısa yoldan kazandırarak çalışma hayatına dâhil etme potansiyeline sahip olan kurumlar Halk Eğitimi Merkezleridir.
Aynı zamanda bu kurumların, "ben üretim yapmak istiyorum, daha fazla ihracat yapmak istiyorum, ancak çalıştıracağım kalifiye eleman bulamıyorum" diyen işletmelerin de en büyük nitelikli iş gücü kaynağı olma potansiyeline sahiptir. Öte yandan tarihten gelen sosyo-kültürel genlerimizi toplumsal yaşamımızda devam ettirerek, içinde bulunduğumuz çağın gereklerine de uyum sağlayarak gelecek kuşaklarımıza aktarmak gibi önemli bir görevimiz de var. Günümüzde fiziki-coğrafi etkenler, demografik değişimler, bilim, teknik ve eğitimdeki gelişimler, iktisadi etmenler, din- dünya görüşündeki değişim, sosyal hareketler gibi faktörler toplumsal yaşantımıza direk etki etmektedir. Toplumsal yapımıza direk etkileyen bu tür faktörlerin olumsuz etkilerinden korunmak, bu faktörleri kazanca dönüştürmek için yapılacak planlamalarda da Halk Eğitimlere de önemli görevler düşmektedir. Günümüzde sanatı ve sanat eğitimini, kültürel bileşenleriyle birlikte düşünmemize katkı sağlayan sosyal, iletişimsel ve teknolojik gerektirmeler söz konusudur. Günümüz endüstri ve bilgi çağında toplumsal değişimler genel olarak teknolojik gelişmelerin etkisindeki değişimler olarak öne çıkıyor. Teknoloji alanındaki gelişmeler ve değişimler yeni yaşam koşulları ve bunlara bağlı alışkanlıkları beraberinde getirmekte ve tüm bu gelişmeler toplumsal, kültürel yaşamı da etkilemektedir. Kitle iletişim araçlarının tümü, sosyal medya platformlarındaki paylaşımlar, gazete, dergi ilanları, bilboardlar, panolar, afişler toplumda her bir kişinin zihnini görsel ve işitsel bir istilaya maruz bırakmaktadır. Bu olumsuzluklar ailelere de sirayet ederek, toplumsal dinamiklerimizin işleyişini tehdit etmektedir. Halk Eğitimler uyguladıkları kültür sanat, sosyal kişisel gelişim içerikli onlarca programlarla, geleneğin çağdaş gelişmelerle örtüştürerek toplumun sanatının yaşatılması, kültürünün doğrudan anlatılmasının en doğru adresleridir.
Önümüzdeki kısa, orta ve uzun vadede Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşılması için, Halk Eğitimlerin de destek olması bakımından yapılacakları 5 maddede şöyle özetleyebiliriz.
1. Halk Eğitimi faaliyetlerinin kültür ve sanatta, kişisel gelişimde, üretim ve hizmet sektörü içindeki zengin ve işlevselliği yetkili merciler öncülüğünde kamuoyuna iyi tanıtılmalı.
2.Kültür ve sanatsal faaliyetlerimiz bölgesel ve genel anlamda ilgili kurumlarla bütünleşik birebir çalışarak halkımıza sunulmalı.
3. Alt yapısı uygun olan Halk Eğitimi Merkezleri ile işletmeler direk protokol imzalayarak, ihtiyaç duyulan kalifiye eleman yetiştirme yoluna gidilmesine imkân tanınmalı.
4. Mesleki eğitim alanında kurs faaliyetine katılan kursiyerlere, eğitimleri süresince belli bir ödeme yapılmalı.
5. Alt yapısı uygun olan Halk Eğitimi Merkezleri'ne, eğitimini verdikleri mesleki alana/kursa ilişkin eğitim alan kursiyerlere kalfalık ve ustalık belgesi verebilme yetkisi tanınmalı.
6. İşletmelerin istihdam sağlama önceliğini, mesleki alanda eğitimini alarak kurs faaliyetini başarıyla tamamlayan kursiyerlere tanımaları cazip hale getirilmeli.
7. Toplumu ilgilendiren tüm projelerde yerelde ve genelde halk eğitimler yer almalı.
8. Halk Eğitimler, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak konum ve statüsü daha etkin olacak şekilde yeniden belirlenmelidir.