Öne Çıkanlar aşıklık ezcane KUTLAMA İddialar Sanal

BUSİAD YÜKSEK DANIŞMA KURULU BASIN BİLDİRİSİ

Yaşanan gelişmeler, ABD’nin dünya politikalarında Türkiye’ye karşı olumsuz tavrının bir yansıması
olmakla birlikte, bunun bir ekonomik alt metni de vardır. 2015 yılı sonunda başlayan ABD’nin faiz
yükseltme kararının ardından dünyada likiditenin bol ve borçlanma imkânlarının geniş olduğu
zamanlar geride kalmıştır. Böylesi bir durumda sermaye birikimi sorunu yaşayan, uzun yıllardır cari
açıkla mücadeleyi bir türlü başaramayan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, dolar cinsinden
paraya ulaşması zorlaşmış ve paranın maliyeti de doğal olarak artmıştır.
Kriz çanlarının verdiği uyarılara karşı iktisat politikası önlemlerinin zamanında alınmaması ve
ABD’nin dostça olmayan tavırlarının da etkisiyle, kırılgan Türkiye ekonomisi zor bir döneme
girmiştir. İktidarın gecikmeli de olsa aldığı önlemler şimdilik bir direnme noktası yakalasa da gelecek
yıl ve sonrasında dünya ekonomisinde yaşanacak daralmanın da vuracağı ülkelerin başında yine
Türkiye gelmektedir. Yüksek enflasyon, kronik cari açık sorunu, kurumsal tahribatlar, ekonomik
güvenin azalması ve artan belirsizlik Türkiye ekonomisinin öngörülebilirliğini azaltmaktadır.
İhracatının önemli bir bölümünü AB ülkelerine yapan Türkiye’nin, burada gelecek yıldan itibaren
başlayacak, ardından ABD ve Çin’de de devam edeceği sanılan daralmaya karşı, elindeki ihracat
silahının da ateş gücü zayıflayacaktır.
Yeni Ekonomik Programın yanında bulunduğumuzu açıklamıştık. Ancak durumun ciddiyeti, artık bu
işin sadece iktidarla ilgili olmadığı, toplumun tüm kesimlerinin, aynı gemideyiz bilinciyle hareket
etmesi gerçeği de ortadadır. Hal böyle iken, alınan kararlar doğru olmakla birlikte kararların nasıl
uygulanacağı ile ilgili takvimlendirme ve politika aksiyonlarına yer verilmediği görülmektedir. O
halde dünyadaki değişen dengeler göz önüne alınarak yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğu açıktır.
İşte böylesi bir durumda başta ülke yöneticileri olmak üzere tüm kesimlerin yaşanacak daralmaya karşı
şimdiden önlemlerini alması şarttır.
ABD ile gerilen ilişkilere karşın AB ile yeni bir anlayış yakalanma ihtimali doğmuştur. Başta
Almanya olmak üzere bu ülkelerle ticari ilişkilerin güçlendirilmesi gerçeği ortadadır.
Bizler, bu ülkenin üretici kesimleri olarak, bu sıkıntılı durumdan tasarruf, üretim ve ihracat artışı ile
birlikte ,özgürlükler, hukuk, yönetim sistemi ve uzun vadede de bunları başaracak insan gücünü öne
çıkaracak eğitim politikaları ile çıkacağımıza inanıyoruz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22

banner21