Otizm spektrum bozukluğunun her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebildiğini vurgulayan Dr. Yavuzyılmaz, “Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı %4-10 arasındadır. Otizm ile ilgili yapılan pek çok araştırmada, her 54 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı tahmin edilmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir” diye konuştu.
Alternatif Tedaviler Kayba Neden Olmakta
Otizmli bireylerde kişiye özel tedaviler uygulandığının altını çizen Dr. Yavuzyılmaz, “Otizm, ismi aynı olsa bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, otizmin tek çaresi erken tanı, yoğun ve sürekli eğitimdir. Olguların çoğunda hareketlilik, uykusuzluk, öfke, takıntı ve dikkat sorunu gibi problemler sebebiyle psikiyatr denetiminde ilaç kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gerekir ki, güncel bilimsel verilere bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin otizmi tedavi ettiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Ancak aileler bu yöntemlere başvurarak ciddi maddi kayıplara uğrayabilmektedir. Bu yöntemlere yönelmeden önce mutlaka bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması gerekmektedir” şeklinde konuştu.