Öne Çıkanlar corona İhsaniye BTSO Revizyon Bursada teleferik ücretlerine zam
banner13

GELECEĞİN ENDİŞESİ “EKO-KAYGI”YA DİKKAT!

İklim değişikliği yalnızca buzulların erimesine, sıcaklıkların artması ya da kuraklıkların yaşanmasına neden olmuyor; Aynı zamanda iç dünyamızı da değiştiriyor. Yaşadıklarımızın kaygıları, çabaları ve ilerleyen umut kaybı, bu kalıcı ruh sağlığımıza iz bırakan görünmeyen iz oluyor. Aşırı sıcaklar, kuraklıklar, su kuraklıkları, orman ürünleri ve satıcı gibi olaylar her geçen gün daha sık toplantı ve bunların insanın nasıl yaşadığına dair haberler sürekli gündemde yer alıyor. Bu ekonomik durum sadece değişiklik değil, aynı zamanda sağlık ve ruh sağlığı üzerindeki etkiler de giderek daha iyi görünüyor.

Psikolojik dayanıklılık bu konuda önem arz ediyor. “Psikolojik dayanıklılık, geliştirilebilir bir kapasitedir ve bu süreçte atılabilecek adımlar, hem bireyin içsel gücünü hem de toplumsal dayanışmayı besleyebilir” diyen Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz, gelecek kaygısı konusunda atılması gereken adımlardan bahsetti.

İklim değişikliği ruh durumu olumsuz gidişat

İklim değişimi; insan plastiklerinin küresel atmosferin bileşimini doğrudan ya da dolaylı biçimde etkilemesi sonucu ortaya çıkan uzun vadeli iklimsel farklılaşmalar olarak dağılır. İklim değişikliği, beklenenden çok daha hızlı bir şekilde ortaya çıkıyor ve bu hız onu bir iklim krizi haline getiriyor. İnsanlık için varoluşsal bir tehdit oluşumu bu kriz, sağlık tehlikelerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır. İklim değişiminin zihinsel ve duygusal dünyamızı da gelişmeyi anlamaya başladıkça, bu varlığın ismini verebilmek için yeni kavramlar gelişiyor. Örneğin, “ekolojik yas” ve “eko-kaygı”, insanların iklim değişikliğiyle birlikte iklim değişikliği ve endişeleri gücü için kullanılan yeni çalışmadır.

Toplum olarak ihtiyaç var

Eko-kaygı, aslında iklim iklimine verilen doğal ve insani bir tepkidir. Ancak gelecekte bu kaygı, gelecekte yaşanacak toplumsal ve gelecekteki durum umutlarını sarsabilir; yer öfke, çaresizlik ya da çaresizlik gibi duygular yaşayabilir. Artan sıcaklıklar, zaten var olan ruhsal sorunları daha da ağırlaştırabilirken; Aşırı hava olayları ve doğal afetler, insanların yaşadığı travmaların sayısını da artırıyor. Bu durum, toplum genelinde ruh sağlığı alanında daha fazla harcamanın duyulacağını açıkça ortaya koyuyor.

Umutsuzluğa sürükleniyor

İklim sıcaklığına karşı mücadelenin sağladığı yalnızca doğayı korumakla sınırlı değildir, insanın iç dünyasını da onarmayı hedeflemelidir. Çünkü bu krizler, sadece ekosistemler değil; insanların umutlarını, güvenlerini sürdürebileceklerini ve hayalleri de sarsmaktadır. Bu sayede çözüm arayışları, bireysel çabaların değişimi karşılığında toplumsal bir dayanışma ve ruhsal iyileşme yolunda dönüşmelidir. Doğayla kurulan bağ güçlendikçe, sadece ağaçlar değil; İçimizdeki denge ve huzur da yeniden filizlenebilir.

Bilinçlenerek güçlenmek mümkün!

Ruhun korunması ve ömrü için doğayla ve toplumla yeniden bağ kurmalı, saklanan tercihler yapılmalı ve dayanışma içinde olunmalıdır. Çünkü iklim krizi, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir müdahale alanıdır.

Ruhun olumlu yönlerini etkilemek için belirtildiyse dikkat edin;

  • Doğayla yeniden bağ kurmak: Doğa, insanın psikolojisi için güçlü bir iyileştirici kaynak olabilir. Parkta yürüyüş yapmak, dokunmadan ya da sadece bir ağacın altında oturmak bile stres seviyesini ayarlayabilir. Bu tür deneyimleri, bireyin doğasıyla olan bağını güçlendirerek yalnızlık hissini hafifletir ve yardımlaşmanın farkına varmayı besler.
  • Çevre dostu yaşam tarzını benimseyin: Günlük yaşam dağılımımızın değişimi, hem yayılma etkileri hem de bireyin psikolojik görünüm görünümü. Daha az tüketmek, atık üretimini azaltmak, geri dönüşüme önem vermek, yürümeyi ya da bisiklet tercihi gibi adımlar, bir göz rahatlığı ve tatmin hissi sağlar. Küçük de olsa bir katkı kanıtı gösterir, çaresizlik hissinin önüne geçer ve içsel bir güçlenme sağlar.
  • Duygularla sağlıklı şekilde başa çıkmayı öğrenin: Eko-kaygı ya da daha fazla oranda gösterdiğimiz güçlerin stres ve korkular, bastırılmak yerine tanınmalı ve sağlıklı bir şekilde sağlanması gerekir. Farkındalık (mindfulness), nefes egzersizleri, sanatla uğraşmak, yazı yazmak veya profesyonel psikolojik destek almak, duygusal dengeyi kaydetmeye yardımcı olabilir. Duygularla başlamak, eylemi aşmanın ve umut üretmenin ilk adımıdır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22

banner21