Öne Çıkanlar corona İhsaniye BTSO Revizyon Bursada teleferik ücretlerine zam
banner13

Şenöz: 'Kahve İçmek Lazım'
Yaklaşık olarak 100 yılı aşkın zamandan beri faaliyetini sürdüren Şenöz Kahve 4. kuşak yöneticisi Tamer Şenöz ile kahve üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Tamer Bey, Şenöz markasıyla insanlara kahveyi sevdirmeyi ve bu konuda bilinçlendirmeyi hedefliyor.


Tamer Bey, öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?


Sözlerime hayatınızın sağlıklı, pozitif ve neşe içinde olması dileklerimle başlamak istiyorum. Ailemin kökeni Yugoslavya kökenli göçmen bir soya dayanmaktadır. 1981 yılında Bursa’da dünyaya geldim. İlk, orta ve lise öğrenimimi Bursa’da, yüksek öğrenimimi ise İngiltere’de Bournemouth Üniversitesi’nde ithalat ve ihracat bölümünü bitirerek tamamladım.

Peki bu kahve tecrübesi ve tutkusu nasıl oluştu?


Sahip olduğum kahve konusundaki tecrübe aileden ve bunu hala meslek olarak icra etmekten geliyor. Kahve mesleğini 4. kuşak olarak gurur duyarak yaptığımı belirtmek isterim. Ailemiz bu mesleğe yaklaşık 100 seneyi aşkın zamandır sürdürüyor. Ben de bu ailenin bir bireyi olarak şu anda bu görevi titizlikle ve zevkle sürdürüyorum. Hayatımın çok büyük bir bölümünü kahvecilik mesleğini öğrenmekle geçirdim, ama ne kadar aile mesleği de olsa işinizde başarılı olmanın bana göre ilk kuralı o mesleği kalben çok sevmenizden geçer. Aksi takdirde o işte başarılı ve tecrübe sahibi olmak çok zor bir şeydir. Ben de bu kahvecilik mesleğini işte böyle sevdim ve özümsedim.

Kahve ile ilgili yanlış bilinen önemli sorun nedir?


‘’ Ülkemizde kahve nerede yetişir’’ sorusu benim her zaman karşılaştığım, halkımızın bu konuda bilgi eksikliği olan ve benim yüzümü tebessüm ettiren bir sorudur. Genelde ülkemizdeki insanlar Türk kahvesi olarak içtikleri geleneksel kahvemizin çekirdeğini yurdumuzun bir yöresinde yetiştirildiğini düşünüyorlar. Maalesef bu da beni çok üzüyor. Bu soru ne kadar kahve kültürüne de sahip olduğumuzu gösteriyor.

Peki kahve içmek sağlığımıza ne kazandırır?


Yapılan çeşitli araştırmalarda kahve içmenin ‘’Parkinson’’ hastalarının hareketlerini kontrol etmelerinde onlara yardımcı olduğu ve kahve içenlerin Parkinson hastalığına yakalanma oranlarının da daha düşük olduğu belirtiliyor.Yine aynı zamanda günde en az bir bardak kahve içenlerin karaciğer sirozuna yakalanma ihtimalleri %20 daha düşük. Depresyona girme olasılığını da azaltıyor. Kahve zihnimizin daha etkin çalışmasına destek olmaktadır. Aslında daha bir çok faydası bulunmakta fakat bunlar başlıca faydaları diyebilirim.

Tamer Bey, bu keyifli sohbet için teşekkür ederiz, okurlarımıza söylemek istediğiniz son bir şey var mı?


Sözlerimi Bob Dylan’ın söylemiş olduğu bir cümleyle kapatayım. ‘’ Bir fincan kahve gibidir hayat. Bazen tatlı bazen değildir. Önemli olan kahvenin tadı değil zaten, onu kiminle içtiğinizdir.’’
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22

banner21