Sadettin Baskın: "Doğurganlık Krizi Değil, Gelecek Güvencesi Krizi Yaşıyoruz"

Erdoğan’ın "Bu bir felaket" sözlerine atıf yapan Baskın, asıl felaketin adil gelir dağılımının olmadığı, emekçinin borçla ayakta kaldığı, eğitimli gençlerin yurtdışına kaçtığı bir Türkiye gerçeği olduğunu belirtti. Ailenin, sadece biyolojik devamlılıkla değil sosyal, ekonomik ve ahlaki temellerle ayakta kalabileceğini dile getiren Baskın, hükümetin bu temel alanlardaki ihmalkârlığını eleştirdi. Gençlerin evlenme yaşı giderek artarken, ekonomik bağımsızlığını kazanamayan milyonlarca yurttaşın aile kurmak yerine geçim derdine düştüğünü ifade etti.

Sadettin Baskın açıklamasında, "Bugün milyonlarca genç, evlenmeyi bir gelecek planı değil, ulaşılmaz bir yük olarak görüyor. Her geçen yıl daha az insan evleniyor, daha az çocuk doğuyor. Siz bunu kültürel sapmalara bağlayamazsınız. İş bulamayan, kirayı ödeyemeyen, sofrasına et koyamayan gençten nasıl çocuk yapmasını beklersiniz?" diyerek iktidarın söylemleriyle çelişen sosyal ve ekonomik uygulamalara dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2026-2035 dönemini "Aile ve Nüfus 10 Yılı" ilan etmesini eleştiren Baskın, bu tür sembolik yaklaşımların toplumsal sorunlara çare olamayacağını, asıl ihtiyacın ekonomik adalet, gençlere güvence ve aileye sürdürülebilir destek sağlamak olduğunu dile getirdi. Ailenin güçlenmesinin lafla değil, insan onurunu önceleyen, emeği yücelten ve kamusal kaynakları adil dağıtan bir yaklaşımla mümkün olacağını vurguladı.

Yeniden Refah Partisi olarak ailenin korunmasını sadece nüfus politikası değil, bir adalet meselesi olarak gördüklerini ifade eden Baskın, toplumun çimentosu olan ailenin yeniden güçlenmesi için iktidarın değil, adil düzenin inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Açıklamasını, “Aile, yoksullukta değil adalette yeşerir” diyerek tamamladı.