Engelliler Haftası’nda engellilerin sorunlarını ve bu sorunların çözümlerinin konuşulduğu programda Mert Erdoğan’ın konukları Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Semra Çetinkaya, dernek üyelerinden Efe Tüylü, Yaren Kekeç, Kerim ve Selim Altınok kardeşler oldu.
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Semra Çetinkaya “Derneğimizin Kurucu Başkanı Ramazan Baş’ı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Öncelikle onu anarak başlamak istiyorum. Kendisinin hak savunuculuğu konusunda ciddi çalışmaları oldu, şimdi biz görevdeyiz. Engelliler Haftası bir farkındalık haftasıdır. Temel haklar kanuna göre eğitim, ulaşım, erişim, sosyal yaşamın içine katılım hakkı gibi herkes için geçerli olan haklar bizim için de geçerli. Ancak bazı saygısız kişiler nedeniyle bu haklar ya bize verilmiyor, ya çiğniyorlar ya da elimizden alınarak, sahip çıkılıyor. Bunlar bizim insani haklarımız.”
Sıkı bir Radyo Trafik takipçisi olduğunu ve 1994 senesinde geçirdiği bir trafik kazası sonucunda omurilik felci geçirdiğini ifade eden Çetinkaya: “Geçirdiğim kazadan beri tekerlekli sandalye bağımlısıyım. Emniyet kemerini takmamak gibi bir trafik ve emniyet ihlali yapmıştım. Kaza öncesi Adana’da bir trafik polisi bizi çevirdi, emniyet kemerini takmadığımız için uyarıldık ve ceza yedik. Bu cezanın ardından gülerek şakalarını yaptığımız bu duruma şimdi baktığımda 26 senedir tekerlekli sandalye kullanıyorum. Alamadığımız bir u virajı sonucunda uçurumdan yuvarlandık. Yine emniyet kemeri takmayan arkadaşım arabadan savruldu ve ne yazık ki cansız bedeni bulundu. Ben ise arabanın içine sıkışmış ve çok ağır hasar almış şekilde bulundum. Sırtımdaki kemik yapısı kırılmış ve omuriliğimi kaybetmiştim. Bununla birlikte beni o halde bulan vatandaşlar sağlık ekiplerini beklemeden, boynumu sabitlemeden beni o arabadan çekerek çıkartmışlar. Bu nedenle göğüs altı seviyeden itibaren felç oldum.” dedi.
Emniyet Kemeri Hayata Bağlıyor: Kemerleri Taksaydık Ben Felçli Olmayacaktım, Arkadaşım da Yaşayacaktı!
Çetinkaya: “Eğer bilinçli bir şekilde çıkartılsaydım yine hasar almış olacaktım ancak bugünkü kadar büyük hasarlar olmayabilirdi. Omuriliğim daha fazla zarar görmeyebilirdi, bazı kayıpların yerine gelebilirdi. Tabii ki benim de hayatım vardı. Biz o emniyet kemerini taksaydık bu kaybı hiç yaşamazdım, arkadaşım da taksaydı hayatta olabilirdi. Emniyet kemeri takmayan tüm sürücülerin yaşadığı kazalarda onları ciddi kayıp riskleri bekliyor.”
Kerim ve Selim Altınok Kardeşler: Hak ve Hukuk Savunucusuyuz!
Selim Altınok “Biz Kerim ve Selim Altınok Kardeşler olarak hak, hukuk ve eğitim için 25 yıldır çalışıyoruz. Görme engellilere yönelik hakları savunmak, bilgisayar, satranç ve müzik gibi eğitimleri konuları üzerine çalışıyoruz. Tüm bu çalışmalarımız için sürekli olarak trafikte yer alıyoruz. Biz trafikte iki türlü sorun yaşıyoruz. Beyaz baston dediğimiz asa ile yaya olarak yer aldığımız trafikte, yürürken kaldırımları tercih ediyoruz. Ancak bunun için kaldırımların boş olması gerekiyor. Tezgahlar, lokantaların masa-sandalyeleri gibi yasal izinlerin olmadığı durumlarda kaldırımları işgal ediyor. Biz bu durumda yolda park eden araçlara takılıyoruz ve kendimizi riske atıyoruz. Sürücülerimizden özellikle buna dikkat etmesini rica ediyoruz. Sokakta bizleri çok görmüyorlar ama 1 milyonun üzerinde görme engelli vatandaşımız var.” dedi.
Kerim Altınok: Taksilerden Destek Bekliyoruz!
Trafikte araç kullanım durumlarında yaşadıkları sorunları dile getiren ve Bakırköy Körler ve Gönüller Derneği için de çalışan Kerim Altınok: “Öncelikle trafikte araç tercihlerimiz taksiler oluyor. Taksicilerin bir görme engelli tarafından durdurulduğunda ses ile boşum, müsaidim gibi yönlendirmelerine, ardından kapıyı açmaları gibi fiziki yardımlarına ihtiyaç duyuyoruz. Kapıyı ve kolunu hesap edemediğimizde kapının sivri yerlerinden kafalarımıza darbe alabiliyoruz, bu nedenle bu konuda ekstra bir ilgiye ihtiyaç duyuyoruz. Ayrıca inmeden taksicilerin bizim gören gözümüz olarak araç içinde bir şey unutup, unutmadığımızı bizler yerine kontrol etmelerini ve yolculuğumuz bitse de yol üzerinde güvenli bir noktaya geçene kadar hareket etmemelerini rica ediyoruz. Yolculuğumuz bitse de bizim için risk devam ediyor.” dedi.
Trafikte Engelli Çocuklar Da Var!
8. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki fiziksel engelli Yaren Kekeç: “Benim trafikte karşılaştığım en büyük engellerden bir tanesi kaldırımların başındaki ve sonundaki park edilmiş arabalar. Bu durumda kaldırımı kullanamıyor ve yola iniyorum. Tekerlekli sandalyemin büyüklüğü nedeniyle arabalarla mesafem yakınlaşıyor” ifadeleriyle korkularına değindi.
Okullara Engelli Kullanımına Uygun Asansörlü Servis Bulundurulması Zorunluluğu Getirilmeli
Kekeç: “Okulun içinde bir sıkıntım yok ancak okulumdaki serviste engellerin kullanımına uygun asansör sistemi yok. Bu nedenle araca binip, inerken sıkıntı yaşıyorum. Bence okullara her okulda en az 1 tane bu araçtan bulundurulmalı zorunluluğu getirilmeli.” İfade etti.
Engelli Olmamıza Rağmen Üst Geçitlerde Asansör Sırası Bekliyoruz
Efe Tüylü: “Kaldırımlar bizim için yürüme yolu. Kaldırımlara ulaşamayınca tehlikeye giriyoruz. Bunun için yasalarla tedbir alınsa da sürücüler ve vatandaşlar bunun bilincinde değil. Kendimizi riske atıyoruz. Üst geçitlerin çoğunda asansör bulunmuyor, bulunanlarda da diğer vatandaşlar yüzünden sıra beklemek zorunda kalıyoruz. İnsanlar engellilere öncelik vermiyor. Okullarda asansör bulunmuyor, üst kattaki sınıflara geçtiğimizde ailemizin bize eşlik etmesi gerekiyor. Asansör olsa bu problemi yaşamayacağız. Okul servisine sandalye ile binmeniz gerekiyor ancak bazen sandalyeniz bu araçlara sığmıyor ya da diğer arkadaşların geçişlerini engelliyor. Bu da servis içinde sorun yaratabiliyor.” İfadeleriyle herkes için hayatı kolaylaştıran çözümler istediğini belirtti.
Programın Devamı: https://www.youtube.com/watch?
