Öne Çıkanlar bursa Sanat Magazin Engelsiz Kumdas
banner13

WOW - DÜNYA KADINLAR FESTİVALİ İSTANBUL BAŞLADI

WOW - Women of the World Vakfı, Jude Kelly tarafından 2018’de, global WOW Dünya Kadınlar Festivali hareketini hayata geçirmek amacıyla kuruldu. Festival ilk kez Birleşik Krallık’ta 2010’da kadın ve kız çocuklarını kutlamak, potansiyellerini kısıtlayan engelleri anlamak için ve karşılaştıkları sorunlara dair farkındalığı artırmak ve bu sorunlara kolektif çözümler geliştirmek amacıyla düzenlendi. İstanbul da bu yıl 5-6-7 Mart’ta gerçekleşecek olan festivalle birlikte bu hareketin içinde yer alıyor. British Council ve Sabancı Vakfı iş birliğiyle düzenlenen ve 100’den fazla kişi ve kurumun katıldığı festival, YouTube hesaplarından ücretsiz izlenebiliyor.

Toplumsal cinsiyeti odağına alarak kapsayıcı bir alan yaratmayı hedefleyen WOW -  Dünya Kadınlar Festivali İstanbul, on beş milyondan fazla kişinin yaşadığı İstanbul’da “Şehirde Kadın Olmak” temasını ele alıyor. Festival, WOW Vakfı Başkanı ve kurucusu Jude Kelly, British Council Türkiye Direktörü Cherry Gough, British Council Mütevelli Heyeti Başkanı Stevie Spring ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın açılış konuşmaları ile başladı.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı eşitsizliklerin daha da derinleştiği pandemi sürecinden en çok kadınlar ve kız çocukları etkilendiğinin altını çizdi. Festivalin açılışında konuşan Güler Sabancı şu ifadelere yer verdi: “Kadın hakları mücadelesinde en güncel konuları tartışacağımız bu heyecan verici festivalde aynı zamanda kazanımlarımızı kutlayacağız. Sabancı Vakfı olarak, 47 yıldır kadınlar ve kız çocukları her zaman önceliğimiz oldu. Pandemi sürecinde de maalesef, özellikle kadın hakları alanında uzun yıllardır elde edilen kazanımları kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin raporuna göre; pandemi nedeniyle dünya genelinde 47 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluğa sürükleniyor. Erken yaşta evlilikler ve kız çocuklarının okulu bırakma oranlarında artış bekleniyor. Ayrıca, kadına yönelik şiddet vakalarının en az yüzde 20 oranında arttığı görülüyor. Böylesi bir zamanda güç birliği yapmaya ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu anlamda sivil toplumla sanat dünyası arasında köprü kuran Dünya Kadınlar Festivali’ni çok önemli buluyoruz. Üç gün sürecek festivalde yalnızca sorunlar ve çözüm yolları tartışılmayacak, aynı zamanda bugüne kadar elde edilen kazanımlar da hatırlanacak. Geçmişten bugüne kazanımları hatırlamak, yeni mücadeleler için özellikle pandemiden sonra en güçlü motivasyon kaynağımız olacak. Bugün hala siyasette, istihdamda ve karar alma mekanizmalarında kadınların temsilinin çok düşük olduğunu görüyoruz. Bu demek oluyor ki kadınların sesini daha da görünür kılmalıyız.

Hayatın her alanında eşit katılıma ihtiyacımız var. Bu yüzden, bu festivalde sadece kadınların sesini duyacağız. İnanıyorum ki bu festival bizlere birlikte olmanın önemini ve dayanışmanın gücünü bir kez daha gösterecek. Hepimize umut ve güç veren bir festival olmasını diliyor, daha eşitlikçi bir dünya hayaliyle tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü şimdiden kutluyorum.”

Festivalde açılış konuşması yapan WOW Vakfı Başkanı ve kurucusu Jude Kelly ise şöyle konuştu: “WOW İstanbul uzun süredir benim ve Türkiye'deki partnerlerimizin hayaliydi ve bugün, WOW İstanbul martta dünyanın dört bir yanındaki muhteşem WOW'lar arasına katılıyor. WOW Rio, WOW New York, WOW Pakistan ve Avustralya, Tayvan ve Bangladeş’teki Think In’ler gibi. Bu COVID dönemi hepimiz için çok zorlu geçse de genç kızların ve kadınların cinsiyet eşitliğinin olduğu bir dünya uğruna mücadele etmek için direnç ve kararlılıkla nasıl öne atıldığını görmek müthiş. WOW hareketini genç kızların ve kadınların tamamen saygı gördüğü potansiyellerine tamamen ulaşabildikleri, engellerle başa çıkmak zorunda kalmadıkları şiddete maruz kalmadıkları, mecbur oldukları için haksız bir duruma boyun eğmek zorunda kalmadıkları bir dünyayı hayattayken görmek istediğim için kurdum. WOW İstanbul'da gerçekleşen bu muhteşem kutlamanın dayanıklılık ve eğitimi güçlendireceğini, aramızda bir bağ oluşturacağını, ve değişime giden yolda bizi bir adım daha ileri götüreceğinin farkındayım. İnsanlığı besleyen de daima değişim olmuştur. Değişim, ilerleme, gelişim, kız çocuklarının eğitiminden, oy kullanmaya, evlilik hakkında özgürce karar verebilmeye, bunlar hep kilit unsurlar. Bu festivalin gelecekteki kızlarımızı ve onlara kuvvetli bir ses, belli bir amaç vererek ve eşitliğin onların hakkı olduğu bilincini aşılayarak onları nasıl güçlü kılacağımıza dair düşünmek için bir fırsat olacağından eminim. Tüm bunlar geniş çaplı WOW hareketinin bir parçası. Son 11 yılda neredeyse 157 festival düzenledik. Bu festivallerin hepsi de aidiyet hissimizi güçlendirdi. Festivalin adı Dünya Kadınlar Festivali çünkü birbirimizin hikayelerini dinlemez, birbirimizin deneyimlerinden öğrenmezsek sadece bir kutuda kendi kendimizle uğraşırız. Bize asıl düşen ise dayanışma içinde el ele tutuşup değişime imza atmak.”

WOW - Dünya Kadınlar Festivali’nin ilk gün sunuculuğunu gazeteci Duygu Demirdağ üstleniyor. Festivalde bugün; Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’nün Osmanlı’dan günümüze kadın hareketini ele alacağı konuşmasının ardından, İBB Sosyal Politikalar Koordinatörü Zelal Yalçın Küçük, Engelli Kadın Derneği üyesi avukat Arzu Şenyurt Akdağ, Kadın Koalisyonu gönüllüsü Sinem Mısırlıoğlu gibi Türkiye’nin önde gelen aktivistlerinin yanı sıra Birleşik Krallık’tan Kadınların Eşitliği Partisi (WEP) Başkanı ve Londra Belediye Başkan Adayı Mandu Reid kadınların toplumsal hayata katılımında önlerine çıkan engellerin yanı sıra pandemi döneminde kısıtlanan haklara kadar pek çok farklı konuyu “Şehir Hayatına Katılım” panelinde ele alacak.

Festivalin “Büyük Fikirler” bölümünde ise, Gamze Elibol, Gülseren Onanç, Elif Eda Güneş, Simay Dinç ve Arzu Çelebi cesaret veren hikayelerini, kadın hakları mücadelesine kendi kulvarlarından katkılarını paylaşacaklar. Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan moderatörlüğündeki “Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar” söyleşisinde ise, Sabancı Vakfı Fark Yaratanları İlayda Eskitaşçıoğlu, Özlem Ceylan ve Nurdeniz Tunçer tabuları yıkmaya, dayanışma platformları oluşturmaya ve bağımsız yaşama dair yürüttükleri çarpıcı çalışmalarını anlatacaklar. Birlikte Yemek bölümünde Refika Birgül bizlerle kendi hikayesini paylaşacak, ardından Pelin Turgut hikaye anlatıcılığına dair ufuk açıcı paylaşımlar yapacak. Bu bölüm sürpriz bir tarifle son bulacak.

Birleşik Krallık ve Türkiye’nin yükselen müzisyenlerinin ve performans sanatçılarının performansları da British Council ve Sabancı Vakfı YouTube hesapları aracılığı ile izleyici ile buluşacak. WOW Performans bölümü, Birleşik Krallık’tan MAYK Tiyatrosu iş birliği ile davet edilen, deneyselliği ve önceden belirlenmiş olanla kendiliğinden olanın etkileşimini kucaklayan dansçı Laila Diallo ile performans, koreografi ve canlı sanat alanlarında çalışan Jo Bannon’un sahne almasıyla başlayacak. WOW Sesler bölümünün ilkinde ise Birleşik Krallık’tan Selector Radyo katkılarıyla Neo-soul ve folk müziği karışımı tarzıyla şarkıcı ve söz yazarı Maya Law, dinleyeni her an değişik bir ses manzarasına sokan çok disiplinli sanatçı Heka ve armonik vokalleriyle incelikli şarkı yazımına hayat veren Bryony Jarman-Pinto yer alacak. Festivalin ilk günü Serious Müzik’in programlamasıyla WOW Konser’de yer alacak olan yetenekli kemane sanatçısı Melisa Yıldırım ile yarı Bahreynli yarı İngiliz trompet sanatçısı muhteşem Yazz Ahmed’in performanslarıyla son bulacak.

FESTİVAL 6 VE 7 MART’TA DA DOPDOLU GEÇECEK

6 Mart Cumartesi günü gazeteci Burcu Karakaş, akademisyen Aksu Bora, Ev İşçileri Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Gülhan Benli, Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo ve gazeteci & yazar Saima Mir pandemi ile birlikte artan ev içi şiddet, ev içi emek ve derin yoksulluğu “Şehrin Görünmeyen Yüzü” başlığı ile tartışacak. British Council’in Türkiye’deki 80 yılı boyunca yolunun kesiştiği 80 kadının hikayesini anlatan ‘Kesişen Yollar: 80 Yılda Değişen Hayatlar’ seçkisinde yer alan Güneş Terkol, Esra Gönen ve Ezgi Yalınalp’in ilham veren hikayelerini British Council Türkiye Ülke Direktörü Cherry Gough sunumuyla anlatacak. “Büyük Fikirler” bölümünde, Erişilebilir Her Şey kurucularından Hale Yıldız, teknolojikanne.com kurucuları İpek Süer ve Derya Devrikli Gül ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Nora Tataryan, bambaşka alanlardaki girişimleri ve hikayeleriyle festivalin konuğu olacak.

British Council’ın ‘Kadın Sanatçılar için Kültürde Kadın Gücü Destek Programı’ ile Türkiye’den seçilen performans sanatları profesyonelleri Banu Açıkdeniz, Ekin Tunçeli, Dilan Balkay ve Duygu Demir’in pandemi koşulları nedeniyle seyirciyle buluşamamış üretimleri, WOW Performans bölümlerinde yer alacak. Katılımcılar 6 Mart’ta Birlikte Yemek bölümü ile Suriye’de başlayan hayatları Okmeydanı’nda kesişen kadınların kurduğu “Kadın Kadına Mülteci Mutfağı” ile yeni tarifler keşfedecek. Birlikte Hareket bölümünde ise Londra’da yaşayan performans sanatçısı Ekin Bernay ile Performatif Atölye Çalışması gerçekleştirilecek. Barış İçin Müzik Vakfı WOW Konser’de festivalin ikinci gününde keyifli bir kapanışa imza atacak.

Festivalin üçüncü ve son günü 7 Mart, beş yılda 85 milyon kere indirilen “The Guilty Feminist” (Suçlu Feminist) podcast’inin sahibi, komedyen ve senaryo yazarı Deborah Frances-White’ın açılış konuşması ile başlayacak. Ardından festivalin sunuculuğunu da üstlenen gazeteci Zeynep Miraç’ın moderatörlüğünde “Şehirde Dayanışma Paneli”nde, 5 Harfliler kurucularından akademisyen Hazal Halavut, araştırmacı, müzisyen ve WOW İstanbul Danışma Kurulu Üyesi Rümeysa Çamdereli, İstanbul Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan ve feminist tarihçi Jade Bentil bir araya gelecek.

WOW - Büyük Fikirler’in son buluşmasında ise pentatlet İlke Özyüksel, yönetmen Berna Gençalp ve Metal Kolektif kurucusu Hediye Yaşar hikayelerini, çarpıcı çalışmalarını, kendilerine tanınmayan fırsatları nasıl yarattıklarını paylaşacaklar. Birlikte Hareket bölümünde katılımcılar, Ebru Atilla ile “Şimdi Bir Nefes Al” diyecek ve festivalin son gününde feminist yoga yaparak hareket edecekler.

Festivalin son “Birlikte Yemek” bölümünde ise şehirde daha az tüketim ve sağlıklı yaşamı hedefleyen EkBiçYeİç ile Şehirde Ekolojik Yaşam Atölyesi düzenlenecek. Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması: Kısa Film Uzun Etki bölümü ile katılımcılar toplumsal konularda farkındalık yaratmak amacıyla başlatılan Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nda finale kalan üç kadın yönetmenin filmlerini izleme şansı bulacak. WOW Sivil Alan’da ise Sabancı Vakfı Hibe Programı seçkisi ve paydaşlardan görüntüler izlenebilecek. Zeynep Miraç’ın kapanış konuşmasının ardından WOW - Dünya Kadınlar Festivali İstanbul, Kardeş Türküler konseri ile sona erecek.

Pozitif organizasyonuyla gerçekleşen WOW İstanbul Festivali, Erişilebilir Her Şey danışmanlığında herkes için daha erişilebilir olmayı hedefliyor. Festival yayınlarında, simultane Türk İşaret Dili çevirisi, Türkçe ve İngilizce altyazı çevirileri ve simultane Türkçe sesli çeviri yapılacak.

WOW Dünya Kadınlar Festivali İstanbul, British Council Türkiye ve Sabancı Vakfı resmi YouTube hesaplarından ücretsiz izlenebilir.

Festivalin detaylı programı için www.wowistanbul.org web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

www.wowistanbul.org

#birlikteyiz

#WeAreTogether

#WOWISTANBL

Daha detaylı bilgi için:

prfit İletişim – Şahika Özarslan – [email protected] - 0533 0863518

Editöre Notlar:

 

WOW Hakkında:

WOW (Women of the World) Vakfı Jude Kelly CBE tarafından 2018’de, global WOW Dünya Kadınlar Festivali hareketini hayata geçirmek amacıyla kuruldu. Festival ilk kez Londra’da 2010’da Kelly tarafından, sanat yönetmeni görevinde bulunduğu Southbank Centre’da, kadın ve kız çocuklarını kutlamak, potansiyellerini kısıtlayan engelleri anlamak için ve karşılaştıkları sorunlara dair farkındalığı artırmak ve bu sorunlara kolektif çözümler geliştirmek amacıyla düzenlendi.

WOW bugüne dek aralarında Avustralya, Brezilya, Çin, Mısır, Finlandiya, Nepal, Nijerya, Pakistan, Sri Lanka, Somali, İngiltere ve Amerika gibi ülkelerin yer aldığı altı kıtada; iki milyondan fazla kadına ulaştı. 2018-2019'da festival Rio de Janeiro, Cardiff, Bangladeş, Beijing, Gana, Londra, Baltimore, Nepal, Norwich ve Exeter’deydi. Haziran 2020’de kadın ve kız çocuklarına odaklanan festival, WOW Global 24 adıyla ilk kez tüm dünyada çevrimiçi düzenlendi. İngiltere’den Nijerya’ya, Pakistan’dan Avustralya’ya COVID-19’un cinsiyet eşitsizliği üzerindeki etkilerini keşfetmek ve Black Lives Matter hareketini desteklemek amacıyla dünyayı dolaştı.

10 yıl boyunca gerçekleşen festivaller; Angela Davis, Malala Yousafzai, Annie Lennox, Patrick Stewart, Baroness Doreen Lawrence ve Salma Hayek gibi dünyaca tanınan sanatçıların, aktivistlerin, fikir liderlerinin ve performans sanatçılarının bir araya geldiği, binlerce kadın ve kız çocuğunun birlikte harika işler yarattığı bir alan olarak bilinirliğini arttırdı. WOW, herkes için platformlar sağlar, farkındalık yaratır, komüniteleri bir araya getirir ve toplumsal cinsiyet eşitliği için bir arada çalışma ortamı yaratır. Festivalin yarattığı etkiler ve zemin hazırladığı oluşumlar arasında, Sandi Tosvig ve Catherine Mayer’in 2015’te beraber kurdukları Kadınların Eşitliği Partisi örnek gösterilebilir.

2018’de Kelly Southbank Centre’dan ayrıldı ve WOW Vakfı’nı festivaller yoluyla kadınları ve kız çocuklarını güçlendirerek eşit bir dünyanın mümkün ve arzu edilir olduğuna inanan küresel bir hareketi inşa etmek, toplamak ve sürdürmek için çalışan bir hayır kurumu olarak yürütmeye devam etti. Bu benzersiz festival modeli, katılımcıların WOW projelerinde yer almaları, kendi amaçlarını güçlendirmeleri veya topluluklar üzerinde geniş etkisi olan yeni girişimler başlatmaları için sayısız yollar yaratıyor. Festival, kadınların çalışmalarını sunmaya ve kadın ve kız çocuklarının eşitliğini teşvik etmeye adanmış en büyük, en kapsamlı ve en önemli festivaldir.

WOW festivalleri ve etkinlikleri Southbank Centre iş birliği ile gerçekleşmektedir. WOW – Dünya Kadınlar Vakfı Başkanı Cornwall Düşesi’dir.

Southbank Centre Hakkında:

Londra’nın kültür-sanat anlamında en hareketli bölgesinde, on yedi dönümlük bir alanda yer alan Southbank Centre, İngiltere’nin en büyük sanat merkezi ve ülkenin en çok ziyaretçi çeken beş cazibe merkezinden biridir. Southbank Centre olarak, insanları bir araya getiren kültürel deneyimler sunmak için varız.  Bu amacımızı, sanatçıların ürettiği ve en iyi işlerini sergilediği; insanların bir araya gelip cesur, beklenmedik ve ufuk açan bu işleri deneyimlediği alanlar yaratarak yerine getiriyoruz.

Southbank Centre’ın mimari ve yaratıcılık tarihi 1951 Britanya Festivali’ne uzanıyor. Southbank Centre, Royal Festival Hall, Queen Elizabeth Hall, Purcell Room, ve Hayward Gallery’den oluşuyor. Merkez aynı zamanda Ulusal Şiir Kütüphanesi ve Arts Council Koleksiyonuna ve yerli orkestralara (Londra Filarmoni Orkestrası, Filarmoni Orkestrası, Londra Sinfonietta ve Aydınlanma Çağı Orkestrası) ve diğer dört orkestraya (Aurora Orkestrası, BBC Konser Orkestrası, Chineke! Orkestra ve Büyük Britanya Ulusal Gençlik Orkestrası) ev sahipliği yapıyor.

British Council Hakkında

British Council, Birleşik Krallık’ın kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatlarından sorumlu uluslararası kuruluşudur. Birleşik Krallık ve diğer ülkeler arasında kültür-sanat, eğitim ve İngillizce dili aracılığıyla bağlantılar kuruyor, anlayış ve güven inşa ediyoruz. Geçen yıl 80 milyondan fazla kişiyle yüz yüze, 791 milyonun üzerinde kişiyle de internet üzerinden, radyo ve TV programlarımızla ve basılı yayınlarımızla iletişim kurduk. 1934 yılında kurulan British Council, Kraliyet Tüzüğü ile tüzel kişilik kazanmış bir hayır kurumu ve bir kamu kuruluşudur. Gelirimizin yüzde 15’i ise Birleşik Krallık hükümeti tarafından karşılanmaktadır.

www.britishcouncil.org.tr

Kültür ve Sanat Alanında Kadın ve Liderlik Programı Hakkında:

British Council toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadının güçlendirilmesinin kapsayıcı, açık ve gelişmiş toplumlar için hayati olduğuna inanmaktadır.  Kadının güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesinin sürdürülebilir kalkınmaya ivme kazandıran bütün alanlarda çarpan etkisi yaratılması bakımından da öneminin bilinci ile kültür alanında toplumsal çeşitlilik üzerine odaklanan kadın liderlerin ve sanatçıların desteklenmesi programımızın önemli bir parçasıdır.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışan kadın yaratıcılar ve sivil toplum aktivistlerini desteklemek ve onlarla iş birliği kurmak amacıyla yürütülen Kültür ve Sanat Alanında Kadın ve Liderlik Programı, Kültürde Kadın Gücü Araştırması ile başlamıştır. Program, Birleşik Krallık’ta kadın liderlerin mesleki gelişim programı ile devam etmiştir. Bunu, Birleşik Krallık’ta kadın sanatçılarla çalışan kuruluşlara yönelik hibe destek programı olan #WomenPowerinCulture (#KültürdeKadınGücü), Açık Radyo’da toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanan radyo programı Festival Alanı ve dünyada ilk kez kadınları ele alan küresel dijital festival olan WOW Global 24 takip etmiştir.

Sabancı Vakfı Hakkında

Sabancı Vakfı 1974’teki kuruluşundan bu yana, tüm bireylerin haklardan eşit yararlandığı bir toplum vizyonuyla, eğitim, kültür-sanat ve sosyal değişim alanlarında Türkiye’nin toplumsal gelişimine katkıda bulunuyor. Vakıf, 14 yıldır yürüttüğü hibe programlarıyla, kadınlar, gençler ve engelli bireylerin toplumun her alanına eşit şekilde katılabilmeleri amacıyla sivil toplum kuruluşlarının gerçekleştirdikleri projelere destek veriyor.

Sabancı Vakfı şimdiye dek Türkiye’nin 76 ilinde 173 projeye 28 milyon TL’den fazla fon desteği sağladı. Temel hedef kitlelerinden biri kadınlar olan Vakıf, toplumsal cinsiyet eşitliği, aile içi şiddetle mücadele, haklar konusunda farkındalığın artırılması gibi amaçlara yönelik projelere hibe desteği veriyor. 2006 yılında “kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının korunması ve geliştirilmesi” amacıyla Birleşmiş Milletler Ortak Programına destek veren Vakıf, 10 yıl süreyle bu çalışmayı devam ettirerek, yereldeki olumlu etkilerinin yaygınlaştırılmasını sağladı. 17 ilde açtığı 19 öğrenci yurduyla kız çocuklarının eğitiminin önündeki engellerin kalkmasına katkıda bulunan Vakıf, halen öğretmenlere toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığını artırmak amacıyla Sabancı Üniversitesi’nin yürüttüğü Mor Sertifika Programını destekliyor. Sabancı Vakfı Hibe Programı kapsamında ise sivil toplum kuruluşlarının erken yaşta ve zorla evliliklerin önlenmesi, kız çocuklarının eğitimi, kadınların güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik projeleri destekleniyor. OECD’nin 2019’da yayınladığı “Insights on Philanthropy for Gender Equality” (Cinsiyet Eşitliği için Filantropi) raporuna göre Sabancı Vakfı, dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alan ilk yedi vakıf arasında yer alıyor.

www.sabancivakfi.org

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.