İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, yakın temas olmadan dahi fark edilen ağız kokusunun sadece ağız içi kaynaklı olmadığına, ağız dışı nedenlerin de kötü ağız kokusunda etkili olduğuna dikkat çekti.
İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, hoş olmayan nefes kokusu anlamına gelen ‘halitozis’in, hem ağız içi hem de ağız dışı kaynaklı olabileceğini söyledi.
Ağız kokusunun başlı başına bir hastalık olmasa da bireyin gündelik hayatını olumsuz yönde etkileyen sosyolojik bir problem olduğuna ve her dört kişiden birinin halitozisten yakındığının belirlendiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, koku nedenlerinin yüzde 90’ından fazlasının ağız içi kaynaklı olduğunu belirtti. Ağız-içi halitozisin asıl kaynağının dil sırtı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu "Dil, düzensiz yüzeyi ve derin çukurlu yapısı sebebiyle bakterilerin tutunmasına ve gıda artıklarının birikmesine olanak sağlar. Bu bölgedeki bakteriler tükürük ve besinlerden gelen proteinleri ağız kokusunun sebebi olan uçucu sülfür bileşiklerini (USB) parçalar" dedi.
Ağız ve diş problemleri ağız kokusunun nedenleri
Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, ağız-içi halitozisin nedenlerini şöyle sıraladı:
"Hijyenik olmayan hatalı yapılmış köprü protezleri (köprü gövdelerinin dişetini tamamen kapatacak şekilde yapılması), gingivitis ya da periodontitis gibi dişeti hastalıkları, ağız hijyeninin-bakımının yetersiz olması, nekrotizan-yıkıcı tipteki dişeti hastalıkları, 20 yaş dişinin iltihaplanması ve akut herpetik gingivostomatit gibi akut ağız enfeksiyonları, diş ara yüzeylerinde besin birikimine neden olan dolgu ve protez gibi restorasyonlar, diş çürükleri, ağız içerisindeki kronik enfeksiyonlar ya da ülserasyonlar ve ağız kanserleri ön plana çıkmaktadır. Tüm bu problemler dilin arka bölgesinde gıda artıklarının birikimine ve bakteri artışına dolayısıyla ağız kokusuna neden oluyor."
Ağız dışı halitozis
Ağız kokusunun sadece ağız içi nedenlerle değil, ağız dışı nedenlerden de olabileceğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, gastrit, ülser, diverkülit, sindirim yetmezliği, mide kanseri gibi gastrointestinal bozukluklar, kronik burun tıkanıklığı, sinüzit, tonsillit, farenjit gibi üst solunum yolu hastalıkları, bronşit, astım, pnömoni, kronik akciğer enfeksiyonları ve kanserleri gibi alt solunum yolu hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği ve kanseri, diyabet, menstrurasyon gibi sistemik enfeksiyonlar ve durumlar ile A ve B12 vitamini, demir veya çinko gibi elementlerin yetersizliğinin ağız-dışı halitozisin nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığını ifade etti.
Geçici ağız kokusu
Açlık durumunda ve sabah uyanıldığında karşılaşılan ağız kokusunun fizyolojik olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, sigara kullanımı ile süt, kahve ve alkol gibi içecekler, yüksek protein içerikli gıdalar ya da soğan, sarımsak, lahana, turp gibi yiyeceklerin tüketilmesinin geçici ağız kokusuna neden olduğunu kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, ağız kokusu probleminin birkaç ay boyunca kesintili veya kesintisiz olarak devam etmesi halinde diş hekimine başvurmanın gerekli olduğunun altını çizdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, hoş olmayan nefes kokusu anlamına gelen ‘halitozis’in, hem ağız içi hem de ağız dışı kaynaklı olabileceğini söyledi.
Ağız kokusunun başlı başına bir hastalık olmasa da bireyin gündelik hayatını olumsuz yönde etkileyen sosyolojik bir problem olduğuna ve her dört kişiden birinin halitozisten yakındığının belirlendiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, koku nedenlerinin yüzde 90’ından fazlasının ağız içi kaynaklı olduğunu belirtti. Ağız-içi halitozisin asıl kaynağının dil sırtı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu "Dil, düzensiz yüzeyi ve derin çukurlu yapısı sebebiyle bakterilerin tutunmasına ve gıda artıklarının birikmesine olanak sağlar. Bu bölgedeki bakteriler tükürük ve besinlerden gelen proteinleri ağız kokusunun sebebi olan uçucu sülfür bileşiklerini (USB) parçalar" dedi.
Ağız ve diş problemleri ağız kokusunun nedenleri
Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, ağız-içi halitozisin nedenlerini şöyle sıraladı:
"Hijyenik olmayan hatalı yapılmış köprü protezleri (köprü gövdelerinin dişetini tamamen kapatacak şekilde yapılması), gingivitis ya da periodontitis gibi dişeti hastalıkları, ağız hijyeninin-bakımının yetersiz olması, nekrotizan-yıkıcı tipteki dişeti hastalıkları, 20 yaş dişinin iltihaplanması ve akut herpetik gingivostomatit gibi akut ağız enfeksiyonları, diş ara yüzeylerinde besin birikimine neden olan dolgu ve protez gibi restorasyonlar, diş çürükleri, ağız içerisindeki kronik enfeksiyonlar ya da ülserasyonlar ve ağız kanserleri ön plana çıkmaktadır. Tüm bu problemler dilin arka bölgesinde gıda artıklarının birikimine ve bakteri artışına dolayısıyla ağız kokusuna neden oluyor."
Ağız dışı halitozis
Ağız kokusunun sadece ağız içi nedenlerle değil, ağız dışı nedenlerden de olabileceğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, gastrit, ülser, diverkülit, sindirim yetmezliği, mide kanseri gibi gastrointestinal bozukluklar, kronik burun tıkanıklığı, sinüzit, tonsillit, farenjit gibi üst solunum yolu hastalıkları, bronşit, astım, pnömoni, kronik akciğer enfeksiyonları ve kanserleri gibi alt solunum yolu hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği ve kanseri, diyabet, menstrurasyon gibi sistemik enfeksiyonlar ve durumlar ile A ve B12 vitamini, demir veya çinko gibi elementlerin yetersizliğinin ağız-dışı halitozisin nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığını ifade etti.
Geçici ağız kokusu
Açlık durumunda ve sabah uyanıldığında karşılaşılan ağız kokusunun fizyolojik olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, sigara kullanımı ile süt, kahve ve alkol gibi içecekler, yüksek protein içerikli gıdalar ya da soğan, sarımsak, lahana, turp gibi yiyeceklerin tüketilmesinin geçici ağız kokusuna neden olduğunu kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, ağız kokusu probleminin birkaç ay boyunca kesintili veya kesintisiz olarak devam etmesi halinde diş hekimine başvurmanın gerekli olduğunun altını çizdi.