Öne Çıkanlar Engelsiz Bursagaz Sanat Kıyak sungurlu
banner13

28 EYLÜL COMİKON FESTİVALİ... Prof. Dr. Nüket Güz: Senaristler tribünlerde değil, saha kenarında olmalı

1970 yılından beri dünyanın dört bir yanında yaratıcı çizim ve çizgi hikâye alanında çalışan
çizerleri, yazar, sanatçı ve meraklılarını buluşturan COMİKON Festivali, tarihinde 2'nci kez
Türkiye'de gerçekleştirilecek. 28-30 Eylül günleri arasında Caddebostan Kültür Merkezi'nde
yapılacak festival bu yıl 'İlham Ver!' temasıyla düzenlenecek. Festivalin 'Senaryo ve Yaratıcılık
Paneli'nin açılış konuşmasını ve moderatörlüğünü Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Güz yapacak. Festival öncesi konuyla ilgili bir değerlendirme
yapan Güz, film ve televizyon dizilerinin insan hayatına etkilerine dikkat çekerek, senaristlerin
öneminin altını çizdi. Günümüzde senaristlere gerektiği kadar değer verilmediğini belirten
Güz, "Eğer insan hayatını doğrudan etkileyen sinema ve televizyon endüstrisinde söz sahibi
olmak istiyorsak, yetenekli senaristlerin senaryo yazımı bittikten sonra tribünlerde değil, saha
kenarına inmelerine izin verilmesi gerekir. Çünkü film endüstrisinde dünyaya açılan kapının
altın anahtarı yetenekli senaristlerin elinde” diye konuştu.
Kolektif çalışma şart
Ülkemizde bir filmi veya dizinin oluşturulmasında, oyunun mayasını katan ve hamurunu
yoğuran senaristlerin senaryo yazımı bittikten sonra maça dahil edilmediklerini vurgulayan
Güz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Senaristler bırakın oyuna dahil edilmeyi, çoğu zaman yedek
kulübelerinde bile oturtulmuyor ve kendi eserini tribünlerden seyretmek zorunda kalıyorlar.
Senaristlerin filmi oluşturan ekibin beyni olmalarına karşın geri planda kalması film
endüstrisine yapmaları gereken katkının önemli bir bölümünü yok ediyor. İdeal olan

yönetmenin filminin görsel ve sanatsal kısımlarla ilgilenmesi, senaristlerin de olayın özü ve
karakterlerin özelliklerine uygunluk konusunda yönetmene yardım edip bir takım halinde işi
kotarmalarıdır. Bu çalışma yöntemi en mükemmel sonucun alınmasını sağlayacaktır.”
Senaristin film bittikten sonra gidip onu bir sinemada seyrederek sonucu görmesinin doğru
olmadığını ifade eden Güz, "Nitelikli bir eser, senaristin yönetmen koltuğunun yanında
oturması ve birikimini ona aktarması ile çekilebilir. Yani iyi filmler ile diziler, senarist ve
yönetmenin kolektif çalışmasının ürünü olarak ortaya çıkabilir" dedi.
Ruhuna uygun çekilmeli
Dünya sinemasında belirli konularda uzmanlaşmış senaristlere sıkça rastlanıldığına da
değinen Güz, “Bazı senaristler karakter yazım alanında, bazıları diyalog yazımında, bazıları
edebiyat uyarlamalarında uzmanlaşıyor" dedi. Film endüstrisinin en çok geliştiği Amerika gibi
ülkelerde işlerin tıpkı yönetmenler gibi filmin temasına göre uzmanlaşmış senaristlere
verildiğinin altını çizen Güz, "Bizde ise maalesef buna da fazla dikkat edilmez. Öyle ki çoğu
zaman yönetmen senaryoyu filme aktarırken senaryonun özünden bile uzaklaşabiliyor. Oysa
film, senaryonun ruhuna uygun olarak çekilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
7'nci ve 8'inci sanat konuşulacak
Beykoz Üniversitesi’nin 'Senaryo ve Yaratıcılık Paneli', festivalin ilk günü olan 28 Eylül Cuma
günü 16.30-18.00 saatleri arasında ünlü senarist ve yönetmenlerin katılımı ile Prof. Dr. Nüket
Güz’ün açılış konuşmasıyla başlayacak. Panelin moderatörlüğünü de Güz üstlenirken,
Mehmet Naci Dedeal (Endüstri Ürünleri Tasarımcısı ve Animatör-Öğretim Üyesi) 'Amaca
Hizmet Eden Yaratıcılık Sürecinin Tasarımı', Eray Dinç (Oyun Tasarımcısı-Yönetmen)
'Sinematografik video oyunları 7'nci sanat olan sinemanın 8'inci sanat olan video oyunlarına
geçiş süreci, aralarındaki dramatik farklar ve üretim aşamasındaki yaratıcı faktörler', Özgür
Bakar (Yönetmen-Senarist) 'Yazarın karşısındaki değişmez ve en güçlü engeller atalet kısır
döngü' ve 'Tıkanma', Volkan Yazıcı (Senarist) 'Türk Televizyonlarında Ne Kadar Yaratıcıyız?'
konuları hakkında birer konuşma yapıp moderatörün senaryo yazımı ve güncel sorunlar
hakkındaki sorularına cevap verecekler. 50'den fazla seminer, konferans, panel ve
workshop'un yer alacağı festivalde çeşitli turnuva ve atölyeler de gerçekleştirilecek. Tokyo,
Moskova ve Londra'nın ardından ilk kez bir anime filminin prömiyeri İstanbul'da yapılacak ve
'MACQUIA: Where the Promised Flower Blooms' adlı anime filmi meraklılarıyla buluşacak.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.