Sözlerime başlamadan önce her birinize Türk Dünyasının Bilge Lideri Genel Başkanımız Sayın
Devlet Bahçeli’nin selam ve muhabbetlerini iletiyorum.
Muhterem Dava Arkadaşlarım
Milliyetçi Hareket Partisi, yarım asrı geçen siyasi hayatı boyunca ülkülerinden taviz vermeden
aziz milletimizin var oluş iradesinin temsilcisi olmuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığı Türk milletinin istiklal ve istikbalinin güvencesidir.
Bizler, Partimizin şan ve şerefle dolu geçmişine yakışır şekilde “Her şeyden önce Türkiye”
sözünü kendine ilke edinen bir anlayışla siyaset yapıyoruz.
Tarihimizin bizlere yüklediği sorumluluğu biliyor ve coğrafyamızın şartlarını büyük bir ciddiyetle
takip ediyoruz.
Türk siyasi hayatında yaptığımız hamlelerle, ülkemizin önüne çıkan krizleri, milli bir bakış
açısıyla çözen, belirleyici bir rol üstleniyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, günü kurtarmak, makam ve mevki korumak adına yapılan
köksüz siyaseti sonuna kadar reddediyoruz.
Atacağımız her adımı büyük Türk milletinin gözlerinin içine bakarak, milletin yüreğinin sesini
duyarak atıyoruz.
Yaptığımız her hamlede Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatlerini önceliyoruz.
Büyük Türk milletinin bize yüklediği vazifenin bilincindeyiz.
Bu bilinçle diyorum ki; Türk milletini hedef alan her alçak plan, karşısında dün olduğu gibi yine
Milliyetçi-Ülkücü Hareketi bulacaktır.
Yabancı başkentlerde ülkemiz üzerine yazılan kirli senaryolar ve onların yerli işbirlikçileri
Milliyetçi-Ülkücü hareketin kararlı duruşunu asla aşamayacaktır.
Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’nin Lideri, yüreğinde kıymetli bir hazine gibi taşıdığı Türkiye
Sevdası ve “önce ülkem ve milletim” diyen takdire şayan duruşu ile iç ve dış ihanet cephesinin
karşısında aşılmaz bir sur gibi dimdik durmaktadır.
Kıymetli Misafirler
Emperyalizmin kanlı planları özellikle coğrafyamızdaki istikrarsızlığı körüklemekte, savaşların
şiddeti artmakta ve sahası her geçen gün genişlemektedir.
Soykırımcı İsrail’in Filistin, İran ve son olarak Suriye’ye yönelik saldırıları bölgemizin tamamını
tehdit etmektedir.
Türkiye bir ateş çemberinin ortasındadır. İsrail’in başını çektiği bu saldırganlığın nihai hedefi
vatan topraklarımızdır!
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi; “İsrail’in siyasi ve stratejik
amacı Anadolu coğrafyasını çevrelemek, terörsüz Türkiye hedefini efendileri hesabına
baltalamaktır.”
Şükürler olsun ki; Türkiye Cumhuriyeti hem insanî sorumluluğunu yerine getirecek hem de
ülkemizi tehdit eden tüm bu saldırılara göğüs gerebilecek güçtedir.
Fakat her vatan evladının da bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmesi ve bir milli mücadele
ruhuyla tek yürek olması milli bir vazifedir.
Çünkü; hedef aziz milletimizin birliği, kardeşliği ve geleceğidir.
İnanıyorum ki; büyük Türk milleti birbirine her zamankinden daha kenetlenecek ve bu Siyonist-
Emperyalist kuşatmayı yaracaktır.
Bu gelişmeler karşısında bizlere düşen tarihi sorumluluk iç cephemizi tahkim etmek ve Türkiye
Yüzyılı hedeflerimize sıkı sıkıya sahip çıkmaktır.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin işte bu tarihi sorumluluğun bilinciyle attığı adımlar terörsüz
Türkiye olarak bir devlet politikası halini almıştır.
Terörsüz Türkiye stratejisi emperyal güçlere ödün vermeden, devletimizin kontrolünde ve
tedbiri elden bırakmadan yürütülmektedir.
Terör örgütünün şartsız bir şekilde kendini feshetmesi ve silah bırakmaya başlamasıyla bu
anlamda önemli bir eşik aşılmıştır.
Muradımız o dur ki; Türk Yüzyılı’nda terör belası önce ülkemizden sonra da bölgemizden tam
anlamıyla silinecektir.
Türkiye Cumhuriyeti kararlı adımlarla yürümekte, aziz milletimiz devletine güvenmektedir.
Bu tarihi meselede muhalefetin sorumsuz siyaset anlayışı ve fason milliyetçilerin kara
propagandaları ise; şükürler olsun ki milletimizde karşılık bulmamıştır.
Aziz milletimiz, terörsüz Türkiye hedefinin bir müzakere, pazarlık veya teslimiyet olmadan
yürütüldüğünü görmüş ve Genel Başkanımıza olan güveniyle bu tarihi adımı sahiplenmiştir.
CHP bir yolsuzluk bataklığında iyice kontrolü kaybetmiştir.
CHP’nin kendi içindeki çıkar çatışmalarından memleket meselelerine kafa yormaya vakti
kalmadığı ortadadır.
Diğer yandan, altılı masanın küçük aparatı, emperyalist senaryoların figüranı olan İP’in
samimiyetsizliği ayan beyan ortadadır.
Büyük Türk milleti bu sorumsuz ve ikiyüzlü muhalefet anlayışını elinin tersiyle itmiş, Milliyetçi
Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı etrafında kenetleniştir.
Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür!
Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatacak kutlu
iradenin adıdır.
Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi tam bir uyum içerisinde tüm sorunları çözecek, her
türlü ihanetin, bölücü terörün kökünü kazıyacak, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi mutlaka
başarıya ulaştıracaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle aramıza yeni katılan üyelerimize bu kutlu sancağın altına hoş geldiniz
diyor, hepinizi Yüce Allah’a emanet ediyorum.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
