okulu” etkinlikleri kapsamında vakfın Bursa İl Teşkilat Koordinatörü Yunus Kul’un ders
saatlerinde sınıflara girerek propaganda yaptığı, çocukların fotoğraflarını velilerden
izin alınmaksızın çekerek sosyal medya hesaplarında paylaştığı gündeme gelmiş,
Milletvekili Sarıbal, kamuoyuna yansıyan haberlerin ardından konuyu Meclis
gündemine taşımıştı. Sarıbal, önergesinde söz konusu eylemin, laiklik ilkesine
aykırılık, çocuk hakları ihlali ve eğitim sisteminin dini yapılar eliyle dönüştürülmesi
gerekçeleriyle kamuoyunun tepkisini çektiğini hatırlatırken, protokolün hukuki
dayanağını, kapsamını, uygunluğunu, denetim süreçlerini ve kamu okullarında bu
vakfa sağlanan ayrıcalıkları sorgulamıştı.
2 BİN 471 PROTOKOL YÜRÜRLÜKTE
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, yalnızca TÜGVA değil, farklı
alanlarda faaliyet gösteren çok sayıda vakıf, dernek ve federasyonla da işbirliği
yapıldığı ifade edildi. Bakanlık, merkez teşkilatınca 726, taşra teşkilatlarınca ise bin
745 olmak üzere toplam 2 bin 471 protokolün yürürlükte olduğunu açıkladı.Yanıtta,
protokollerin gönüllülük esasına dayalı olduğu, Bakanlık tarafından bu işbirlikleri
kapsamında herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilirken, “Bu kapsamda, TEMA
Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Hacı Ömer Sabancı Vakfı, İnsan Hak ve
Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), Öğretmen Akademisi Vakfı, Doğal Hayatı
Koruma Vakfı, Elginkan Vakfı, Türk Tekstil Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA),
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı, Ahtap Derneği,
Türk Eğitim Derneği, Serebral Palsili Çocuklar Derneği, Açık Hava Reklamcıları
Derneği, Kuaförler Derneği, Klasik Sanatlar Derneği, Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye
Futbol Federasyonu, Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu, Türkiye Görme
Engelliler Spor Federasyonu işbirliği yürütülen kurum ve kuruluşlardan sadece
birkaçıdır. Bu protokoller aracılığıyla öğrencilerimizin akademik başarılarının yanı sıra
sosyal, kültürel ve sanatsal gelişimlerine katkı sağlanmaktadır. Protokoller
kapsamında düzenlenecek etkinliklerin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Millî Eğitim
Temel Kanunu ile Türk Millî Eğitiminin genel amaçlarına uygun olarak, 6698 sayılı
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na, Millî Eğitim Bakanlığı Sosyal Etkinlik İzinleri
Yönergesi’nin ‘Genel esaslar’ başlıklı 5’inci maddesinin on birinci fıkrasında yer alan
‘Sosyal etkinliklerin hiçbir aşamasında, katılımcıların açık rıza onayı alınmadan kişisel
verileri istenemez. Bu kapsamda istenen kişisel veriler, açık rıza onayında belirtilen
hususların dışında başka amaçlarla kullanılamaz, üçüncü kişilere verilemez ve sosyal
etkinliğin sona ermesinin ardından re’sen silinir.’ hükmü başta olmak üzere
yürürlükteki diğer tüm düzenlemelerde belirtilen hüküm, esas ve amaçlara aykırılık
teşkil etmeyecek şekilde, denetimleri ilgili okul, ilçe/il millî eğitim müdürlükleri
tarafından gerçekleştirilmek üzere, gönüllülük esasına göre ücretsiz olarak yapılması
esastır. Bakanlığımızca protokollere yönelik herhangi bir ödeme de yapılmamakla
birlikte yukarıda belirtilen esaslara uygun olmayan bir protokol imzalanması ve varsa
yürürlükte kalması söz konusu değildir. İmza altına alınan protokollerde muhatabın
yükümlülüklerini yerine getirirken belirtilen esaslara uyulmaması durumunda,
protokoller Bakanlığımızca tek taraflı olarak iptal edilmektedir” denildi.
BAKANLIK, İHLALLERİ GÖRMEZDEN GELİYOR
Sarıbal’ın yönelttiği kişisel verilerin korunması, öğrenci fotoğraflarının izinsiz
paylaşılması, TÜGVA temsilcisinin geçmişteki ifadelerine ilişkin yaptırım olup
olmadığı gibi sorulara ise Bakanlık yanıtında yer verilmedi. Milletvekili Sarıbal,
“Bakanlık TÜGVA ile üç ayrı protokolün olduğunu belirtmiş, ancak kamuoyunun
tepkisini çeken hiçbir uygulamaya, özellikle çocukların izinsiz şekilde fotoğraflanması,
ders saatlerinde sınıfa girilerek propaganda yapılmas ya da TÜGVA yöneticilerinin
Atatürk karşıtı söylemleri gibi ciddi ihlallere dair tek bir somut denetim ya da inceleme
bilgisi sunmamıştır. Bakanlık sadece yönergeleri hatırlatıyor. Kuralları ihlal eden bu
vakıfla ilgili şimdiye dek hangi işlemi yaptıkları, hangi protokolü iptal ettiklerine
değinmemiş. Eğitim, anayasal bir haktır. Laiklik bu hakkın teminatıdır. Kamusal
okullarda ideolojik yapıların faaliyet göstermesi, çocukların pedagojik gelişimi
açısından büyük bir tehdittir. Bakanlık ‘gönüllülük esaslı’ gibi ifadelerle protokolleri
meşrulaştırma çabasındadır. Devlet okullarında uygulanacak programlar kamu eliyle,
laik ve bilimsel esaslara göre yürütülmelidir” ifadelerini kullandı.
