banner20
Öne Çıkanlar bursa BTSO NECMİ İNCE KORONAVİRÜS ufuk
banner13

HAYVAN VE ET İTHALATI SON 5 YILIN ZİRVESİNDE, YURTTAŞ HALA ET ALAMIYOR!

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2025 yılının ilk 7 ayında gerçekleşen
kırmızı et ve canlı hayvan ithalatına ilişkin verileri değerlendirerek, Türkiye’nin
hayvancılıkta izlediği yanlış politikaların ülkeyi her geçen gün daha fazla dışa
bağımlı hale getirdiğini söyledi. Milletvekili Sarıbal, 2010 yılından bu yana
yaklaşık 10,8 milyon baş canlı hayvan ve 458 bin ton kırmızı et ithal edildiğini,
bunun karşılığında toplam 13,1 milyar dolar ödendiğini ifade etti, milyarlarca
dolarlık ithalata rağmen kırmızı et fiyatlarının düşmediğini, dar gelirli
yurttaşların da ucuz ete ulaşamadığını vurguladı. Milletvekili Sarıbal, yalnızca
2025’in Ocak-Temmuz döneminde yapılan ithalatın önceki yılı geride bıraktığını
belirterek, “2025 yılının Ocak-Temmuz döneminde ise toplam 506 bin canlı
hayvan ve 39 bin ton kırmızı et ithal edilmiş ve 1 milyar 54 milyon dolar
ödenmiştir. 2024 yılında toplam 227 bin canlı hayvan ve 47 bin ton kırmızı et
ithalatına 700 milyon dolar ödendi. Yani yalnızca 7 ayda 354 milyon dolar daha
fazla döviz yurtdışına çıkmış. 2025 yılının ilk 7 ayında hayvancılık ithalatı için
ödenen bedel önceki yılın ithalatından yüzde 51 daha fazla. Geçen yıla göre
canlı hayvan ithalatı 226 bin baştan 506 bin başa çıkmış, yani iki kattan fazla
artmış. TÜİK verilerine göre 2022’den sonra ithalat hızla artmış. Yalnızca 7
ayda son 5 yılın zirvesine çıkmış. Türkiye hayvancılıkta dışa bağımlılığını
azaltmak yerine, tam tersine daha da artırıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE YEMDE DE DIŞA BAĞIMLI: HER YIL 4 MİLYAR DOLAR
ÖDENİYOR
Hayvansal üretimde en büyük gider kalemi olan yem maliyetlerinin, toplam
üretim maliyetlerinin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturduğunu kaydeden Sarıbal,
“Türkiye her yıl ortalama 4 milyar doların üzerinde yem hammaddesi ve katkı
maddesi ithal ediyor. Bu tablo, hayvancılığın dışa bağımlı olduğunu açıkça
gösteriyor. İktidar bunu bir tercih olarak sürdürüyor. Oysa hayvancılık,
meracılığa dayalı olmalıdır. Dünyada yeme bağımlı hayvancılık yapan ülke

sayısı çok azdır; ne yazık ki bunlardan biri de Türkiye’dir. Endüstriyel yem
hayvancılığı sürdürülebilir değildir” ifadelerini kullandı.
HAYVAN VARLIĞI AZALIYOR, ÜRETİCİ İTHALAT BASKISINA
KARŞI KORUNMALI!
Hayvan varlığı azalırken, ülkenin dışa bağımlılığının daha da arttığına vurgu
yapan Sarıbal, Türkiye’de hayvan varlığının, artan nüfusa kıyasla yetersiz
kaldığına değindi. 1980 yılından bu yana Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 90
artarak 45 milyondan 86 milyona ulaştığını, aynı dönemde toplam hayvan
sayısının 85 milyon baştan 70 milyon başa gerilediğini dile getiren Sarıbal, “Bu
durum, hayvansal üretimde arz yetersizliğini ortaya koymakta ve sektörde
yapısal sorunlara işaret etmektedir. Destek politikalarının büyük ölçekli
endüstriyel işletmeler yerine küçük aile işletmelerini merkeze alacak şekilde
yeniden düzenlenmesi önem taşımaktadır. Kaldı ki hayvancılığa yönelik
desteklerin miktarı zaten çok düşük düzeyde. 2025 yılı tarımsal destek bütçesi
135 milyar TL olup çiftçilerimize ilk altı ayda 89,7 milyar TL ödendi. Ödenen
miktarın yalnızca yüzde 18,7’si yani 16,8 milyar TL’si hayvansal üretim
desteğidir. Çözüm olarak süt ve et gibi stratejik ürünlerde piyasa dengeleri
titizlikle izlenmeli; üretici örgütlerinin etkinliği artırılarak, üreticilerin hem iç
hem de dış piyasalardaki dalgalanmalara ve ithalat baskılarına karşı korunması
sağlanmalıdır” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22

banner21