38 yaşında Parkinson teşhisi konularak, hem fiziksel hem sosyal hayatı tamamen değişen Ender Kavas: ‘2006 senesinde ayağımı yere sürümeye başlayarak ilk belirtiler ortaya çıktı. Şikayetlerim artmaya başlayınca doktora gittim ve Parkinson teşhisi kondu. Parkinsonlu hastalar gördüğümde bunun benimde başıma gelebileceğine ihtimal vermiyordum, hastalığımı duyunca adeta hissizleştim. İlk 6 sene ilaç tedavisi ile hayatımda çok fazla problem olmadan yaşadım. İlacımı doktorun verdiği ölçüde düzenli olarak kullandığım zaman rahatlıkla yola çıkabiliyor, araba dahi kullanabiliyordum. 6. sene sonunda zorlanmalar başladı ve ilaç dozajı artarak devam etti, fakat bu ilaçlar beni artık en fazla yarım saat idare edebiliyordu. Vücudum yarım saatin sonunda kilitleniyordu. Zamanla evde bakıma muhtaç bir hale geldim. Eşimle birlikte iki oğlum günlük ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Hayatımın en kötü günlerini yaşadım ve ağır bir depresyona sürüklendim. Evde köşe yastığı gibi bir yerde oturmak, 10 metre kadar dahi bir yere bile 3 kişinin desteği ile ulaşmak beni çok yıprattı. Bir müddet sonra ilaçlar yüzünden halüsinasyonlar görmeye başladım. Dolayısıyla bütün dengem kaybolmaya başladı. İlaç değişince halüsinasyonlar biraz kesilmeye başladı, sonrasında tamamen kayboldu. Ameliyat öncesindeki en son durumum hareket edemez, yataktan kalkamaz haldeydi. En kötüsü ise uyuyamamaktı, çünkü yatakta sabit bir şekilde kalıyor, kımıldayamıyorsunuz. Bunun ne demek olduğunu yaşamadan anlamak çok zor.
Doktorum Ali Zırh’ı ilk olarak internette gördüm, televizyonda izlediğimde beyin pili tedavisi bende de işe yarayabilir düşüncesiyle hemen Ali Hocamızın yanına geldim ve değerlendirmeleri sonucu ameliyata karar verdik. Ameliyatım çok iyi geçti, hiçbir şekilde ağrı hissetmedim. Operasyondan hemen sonra yürümeye başladım. Kötürüm bir insanı düşünün ve ameliyat sonrasında hayatını, yaşamsal hareketlerini geri kazanıyor. Adeta öyle hissediyorum.’ şeklinde konuştu.
‘Tekerlekli sandalye ile geldik, yürüyerek çıkıyoruz’
Hastalık süresince eşine en büyük desteği veren Mükerrem Kavas hastalık sürecini şu sözlerle anlattı: ‘Eşimle birlikte biz de oldukça sıkıntılı günler yaşadık. Büyük oğlum bu durumdan çok etkilendi, çünkü çok zorlanıyordu, evin içerisinde babasını sırtında taşıyordu. Eşimin ayakları tutuluyor, kaskatı oluyor, biz arkadan destekleyerek yerde emekleyerek ayaklarını sürümeye çalışıyordu, o derece kötüydü. Bu 4 sene boyunca bu şekilde devam etti. Ali Hocamıza geldiğimizde bizim için bir umut oldu ve ailece ameliyat olmalı diye karar aldık. Ameliyat esnasında eşimle telefonda konuştum ve sesi çok iyi geliyordu, heyecanlı bir bekleyişin ardından ameliyatımız çok iyi geçti. Operasyondan 2 saat sonra koridorda yürür durumdaydık. Bu inanılmaz bir şey, adeta rüya gibi. Tekerlekli sandalye ile geldik ve yürüyerek çıkıyoruz, bundan daha güzel bir duygu olamaz.’
Anne Emine Kavas :’Oğlum Parkinson yüzünden yürüyemiyor, uyuyamıyor, hareket dahi edemiyordu. Evde bakıma muhtaç bir halde hayatını sürdürmeye çalışıyordu. Bu ameliyat hepimizin umudu oldu. Oğlum şuan çok iyi, eski sağlıklı günlerine yeniden döndü. Doktorumuza çok teşekkür ederim.’ dedi.
‘Konuşa konuşa ameliyat’
Beyin pili tedavisinin tıpta geldiğimiz noktada yüz güldürücü sonuçlar verdiğini dile getiren Medipol Üniversitesi Parkinson ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER) Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh: ‘Parkinson hastalığı beyinde dopamin adını verdiğimiz bir maddenin eksilmesiyle ortaya çıkan; hareketlerde yavaşlama, yüz hatlarında donuklaşma, mimiklerde azalma gibi belirtiler veren titremenin çoğu hastada ön planda görüldüğü santral sinir sisteminin kronik dejenatif ilerleyici bir hastalığıdır. İlaç tedavisi ile başlayan tedavi sürecinde zamanla ilacın yetersiz kalması veya yan etkilerinin ortaya çıktığı durumlarda bizim fonksiyonel nöroşiroji girişimleri dediğimiz girişimler ve özellikle bugün modern tıpta beyin pili dediğimiz tedavi yöntemleri önemli ölçüde yarar sağlayabilmektedir. Beyin pili ameliyatı iki kısımdan oluşuyor ve yaklaşık 4-5 saat gibi bir sürede tamamlanıyor. Bu ameliyatlarda beyindeki hastalıktan sorumlu hücrelerin yerleri tek tek elektriksel aktiviteleri dinlenerek tespit ediliyor ve beyin içerisine iki tane elektrot takılıyor. Ameliyat esnasında hücrelerin sesi dinlenirken hasta uyanık oluyor ve konuşa konuşa operasyonu gerçekleştiriyoruz. Elektrotlar yerleştirildikten sonra ise göğüs bölgesinde cilt altına kalp pili gibi bir pil takılarak elektrotlara elektrik akımı veriliyor.Beyin pili ameliyatı sonrası hastanın pilleri ayarlanarak hastanın günlük yaşantısına dönmesi sağlanıyor.’ dedi.
